1. Zarf gerçekten, hakikaten, sahiden.
    There is a truly beautiful view from the window.
  2. Zarf tamamıyla, aynen, dosdoğru.
  3. Zarf hakkıyla, lâyıkiyle, haklı/doğru olarak.
  4. Zarf tıpkı, aynen, aslına uygun olarak.
  5. Zarf doğrusu, filhakika, filvaki.
  6. Zarf sadakatle, samimiyetle.
    yours truly: (a) (mektubun sonunda) saygılarımla, (b) (alay için) bendeniz, köleniz.
  7. Zarf kanunen, yasa gereğince.
tamamile, cidden.
Bill is well and truly drunk.
(a) saygılarımla (mektup sonunda), (b)
k.d. ben, bendeniz, kendi(m).
I am only in business
to profit yours truly: Ben yalnız kendi çıkarım için iş yaparım.
Selamlar, Ünlem
Saygılarımla, Ünlem