Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim (yok olan bir şeyden kalan) iz, eser, emare.
    Some upright stones in wild places are the vestiges of ancient religions.
  2. İsim (bir şeyden artakalan) küçük bakiye, kalıntı, parça.
    The police sent the vestiges of the meal on the
    dead man's plate to be tested for poison.
  3. İsim zerre, eser.
    There is not a vestige of truth in the witness's statement.
  4. İsim dumura uğramış organ.
  5. İsim ayak izi, iz.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

not a vestige of truth
zerre kadar gerçek yanı olmama
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.