1. Zarf vasıtasile.
    A system whereby a new discovery may arise.
    Is there no way whereby we can learn
    the truth? Gerçeği öğrenmenin bir yolu yok mu?
  2. Zarf ki ondan, onun ile.
    He blushed, whereby I knew he was ashamed: Yüzü kızarınca utandığını anladım.
  3. Zarf gereğince, mucibince, ki ona göre, … sağlayan.
    A law whereby all children are to receive cheap milk:
    Bütün çocuklara ucuz süt sağlayan bir yasa.