Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. inspire
  2. knock
  3. bull
  4. importune
  5. Fiil to obtrude
  6. Fiil to press
  7. Fiil to put the screws on
  8. Fiil to tick off
  9. Fiil to urge
  10. Fiil to work into
  11. Fiil to coerce
  12. Fiil to compell someone to do sth
  13. Fiil to put pressure on
  14. Fiil to try to force something open
  15. Fiil to thrust
  16. Fiil to stress
  17. Fiil to strain
  18. Fiil to overstrain
  19. Fiil to obligate
  20. Fiil to straiten
  21. Fiil to enforce
  22. Fiil to run
  23. Fiil to push
  24. Fiil to wrench
  25. Fiil to challenge
  26. Fiil to compel
  27. Fiil to force
  28. Fiil to impose
  29. work into
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

göçe zorlama
forced migration İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
zorlama
coercion İsim, Hukuk
(borsa) satmaya zorlamak
to squeeze out of business Fiil
(kasa) zorlamak
to crack Fiil
…i sonuna kadar zorlamak
to stretch … to the breaking point Fiil
belleğini zorlamak
to task one's memory Fiil
bir hayvanı ilaç almaya zorlamak
to drench Fiil
bir karar almak için zorlamak
to be pressing for a decision to be made Fiil
bir köyü aç bırakarak teslim olmasına zorlamak
to starve a town into surrender Fiil
bir motoru zorlamak
to punish the engine Fiil
bir şeyi yapmaya zorlamak
to dragoon Fiil
bir tanığı olaylara bağlı kalmasına zorlamak
to pin a witness down to fact Fiil
bir ülkeyi savaşa zorlamak
to force war upon a country Fiil
birine gözdağı vererek bir şey yaptırmaya zorlamak
to browbeat someone into doing sth Fiil
birini alelacele bir karar almaya zorlamak
to hustle someone into a decision Fiil
birini aşırı önlemler almaya zorlamak
to extreme measures Fiil
birini aşırı önlemler almaya zorlamak
to drive someone to extreme measures Fiil
birini aşırı önlemler almaya zorlamak
to drive sb Fiil
birini bir belgeyi imzalamaya zorlamak
to force someone to sign a paper Fiil
birini bir işi yapmaya zorlamak
to bludgeon Fiil
birini bir karar almaya zorlamak
to worry someone into a decision Fiil
birini bir şey yapmaya zorlamak
to chivy chivvy Fiil
birini bir şeye zorlamak
to force sb's hands Fiil
birini birşey yapması için zorlamak
to force someone into doing something Fiil
birini birşey yapmaya zorlamak
to make someone do something Fiil
birini birşey yapmaya zorlamak
to force someone into doing something Fiil
birini birşeye devam etmeye zorlamak
to keep someone at something Fiil
birini birşeye zorlamak
to force something upon someone Fiil
birini birşeye zorlamak
to force something on someone Fiil
birini birşeye zorlamak
to subject someone to something Fiil
birini hesap vermeye zorlamak
to bring someone to book Fiil
birini iflasa zorlamak
to force someone into bankruptcy Fiil
birini istifaya zorlamak
to drive someone to resign Fiil
birini itaat etmeye zorlamak
to compel obedience from sb Fiil
birini itirafa zorlamak
to force a confession from sb Fiil
birini oyunun kurallarına uymaya zorlamak
to tie someone to the rules Fiil
birini sır saklamaya zorlamak
to bind someone to secrecy Fiil
birini sır tutmaya zorlamak
to do someone to secrecy Fiil
birini sıvışmaya zorlamak
to make a place too hot for sb Fiil
birini sözünü tutmaya zorlamak
to urge someone to keep his promise Fiil
birini zorlamak
to put on the fix Fiil
birini zorlamak
to put pressure on someone Fiil
birini zorlamak
to put someone through it Fiil
birini zorlamak
to force someone's hand Fiil
birinin sabrını zorlamak
to try someone's patience Fiil
birinin sabrını zorlamak
to try it on with someone Fiil
birinin sabrının sınırlarını zorlamak
to try it on with someone Fiil
birisini zorlamak
to overextend somebody Fiil
dostça zorlamak
to jolly Fiil
düşmanı çarpışmaya zorlamak
to force an action on the enemy Fiil
düşmanı çekilmeye zorlamak
to force the enemy to retreat Fiil
gitmeye zorlamak
to drive out of Fiil
gücünü zorlamak
to strain one's powers Fiil
içmek için kendini zorlamak
to force down something Fiil
inmeye zorlamak
to force down Fiil, Havacılık
inmeye zorlamak
(airplane) to force down Fiil
itaate zorlamak
to enforce Fiil
kaderini zorlamak
to tempt one's fate Fiil
kapıyı zorlamak
to force a door Fiil
karar almaya zorlamak
to bring matters to a head Fiil
kendini birşey yapmak için zorlamak
to force yourself to do something Fiil
kendini birşey yapmaya zorlamak
to force yourself to do something Fiil
kendini çok çalışmaya zorlamak
to force oneself to work hard Fiil
kendini gülümsemeye zorlamak
to force a smile Fiil
kendini kahkaha atmaya zorlamak
to force a laugh Fiil
kendini sabırlı olmaya zorlamak
to tutor oneself to be patient Fiil
kendini zorlamak
to take too much on one's shoulder Fiil
kendini zorlamak
to flog oneself Fiil
kendini zorlamak
to strain Fiil
kilidi zorlamak
to force a lock Fiil
kredisini zorlamak
to strain one's credit Fiil
likidite politikasını zorlamak
to strain liquidity Fiil
müzakerelere ara vermeye zorlamak
to force a suspension of the negotiations Fiil
otoritesini zorlamak
to strain one's authority Fiil
ödemeye zorlamak
to urge payment Fiil
ödemeye zorlamak
to compel payment Fiil
piyasayı zorlamak
to force the market Fiil
satın almaya zorlamak
to urge to buy Fiil
şansını zorlamak
to push one's luck Fiil
şansıni zorlamak
to push one's luck Fiil
tanığı gerçeklere bağlı kalmaya zorlamak
to pin a witness down to facts Fiil
tanığı olaylara bağlı kalmaya zorlamak
to pin a witness down to fact Fiil
yemek için kendini zorlamak
to force down something Fiil
yemin etmeye zorlamak
to impose an oath Fiil
yutmak için kendini zorlamak
to force down something Fiil
bir mahkûmu itirafa zorlamak için cebri tedbirlere başvurmak
to put a prisoner through the third degree Fiil
bir sanığı itirafa zorlamak için başvurulan cebri tedbir
third degree
birini zorla tutmak ; birini bir şey yapmaya zorlamak .
constrain someone constrain someone to do sth
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Birine baskı ... mecbur etmek
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.