Herşey yolunda. Cümle, Deyim
Herhangi bir sorun yok. Cümle, Deyim
İyilik sağlık. Cümle, Deyim
(US) asosyal bir çevreden gelmek Fiil
birinin izinde olmak Fiil
yanlış iz üzerinde olmak Fiil
birinin izinde, peşinde.
The police is on the criminal's track and hope to catch him soon.
bir şeyden birine muntazaman haber vermek Fiil
hızlı gelişme yolunda, normalden çok çabuk ilerleyen/terfi eden, işi yolunda giden.
an executive on a fast track.
hızlı gelişme yolunda, normalden çok çabuk ilerleyen/terfi eden, işi yolunda giden.
an executive on a fast track.
doğru yolda
doğru/yanlış yolda.
put someone on the right/wrong track: birisini doğru/yanlış yola yöneltmek/sevketmek,
doğru/yanlış yolu göstermek.
on the right/wrong side of the tracks: zengin/fakir mahalleden, 34
single track: tek hatlı, tek yönlü.
a one track mind =
single track mind: aymazlık, gözü bağlılık, gafillik, dar görüş, saplantı, fikri sabit.
konu ile ilgili, izi üzerinde.
be on the track of: … in izi üzerinde olmak.
yanlış iz üstünde
kâr yoluna sokmak Fiil