gözkapağı.
without batting an eyelid: gözünü kırpmadan, kılı kıpırdamadan, cesaretle, sükûnetle. İsim
(kılını) kıpırdatmamak Fiil
şaşırmamak, şaşkınlık/hayret göstermemek, renk vermemek, bozuntuya vermemek.
He didn' bat an eye at
the news = He heard the news without batting an eyelid: Haberi duyunca hiç hayret göstermedi.
nictitating membrane.