(bir görev

Turkish-English Phrases

(bir görev , vs'nin) en büyük ya da güç bölümünü bitirmek
to break the back of Verb
(polis) belli bir yerdeki görev
point duty
avukatın yetkili olmadığı bir yargı dairesindeki davada görev alma talebi
pro hac vice motion Noun, Law
bir başka hâkime vekâleten görev başında bulunan hâkim
judge delegate
bir görev için avans almış olmak
to get a head start on sb Verb
bir görev için tam adamı olmak
to be the only possible man for a position Verb
bir görev için verilen talimat
brief
bir görev üstlenmek
to assume a duty Verb
bir görev üstlenmek
to undertake a task Verb
bir görev üstlenmek
to undertake a post Verb
bir görev verme
assignment of a task
bir görev vermek
to entrust a task Verb
bir görev veya memuriyete resmi tayin ile getirilen
dative
bir hekim olarak görev görmek
to act as locum tenens for a doctor Verb
bir şeyi birine görev olarak vermek
to deliver something into sb's charge Verb
bir şeyi görev olarak üstlenmiş olmak
to have the charge of sth Verb
bir şeyi görev saymak
to esteem something a duty Verb
bir toplantıda görev gereği bulunmak
to be present at a meeting ex officio Verb
biri için bir görev yapmak
to do duty for sb Verb
birine bir görev için gönderilmek
to be sent on a mission to sb Verb
birine bir görev vermek
to leave someone in charge of sth Verb
birine bir görev vermek
to charge someone with a task Verb
birine bir görev vermek
to assign someone a task Verb
birine bir görev vermek
to assign someone a role Verb
birine bir görev vermek
to charge with commission Verb
birine bir görev vermek
to set someone a job Verb
birine bir görev vermek
to receive someone into a charge Verb
birine bir görev vermek
to entrust someone with a task Verb
birine bir görev vermek
to entrust someone with a commission Verb
birine bir görev vermek
to vest someone with a function Verb
cirantaya bir görev yükleyen bir kambiyo senedine özel ciro
facultative endorsement
kısa süreli ve tek bir görev için kurulan komite
ad hoc committee
onu bir görev saymak
to esteem it a duty Verb
sıkıntılı bir görev yapmaktan ötürü ödenen duygusal bedel
psychic cost
sorumluluk sahibi birine bir görev vermek
to give a task to a responsible man Verb
üçüncü kez bir görev süresi için tayin etmek
to elect to a third term Verb
yeni bir görev dönemine başlamak
to enter upon another term of office Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database