asan

Turkish-English Phrases

asan kimse
hanger
afiş asan kimse
bill poster
...'in ...'i aşan kısmı
the excess of ... over ... Noun, Mathematics
…i aşan bir şekilde
in excess of … Adverb
aşan
exceeding
aşan meblağ
exceeding amount
bitmiş varsayılan ya da bir kimsenin anlayışını aşan bir şey
closed book
borçları sermayesini aşan şirket
thin corporation
boyunu aşan suya girmek
to get out of one's debt Verb
bu miktarı aşan talepler sigortacı tarafından tümüyle ödenir
francise policy
genellikle on iki ayı aşan
drip
haddi aşan
outrageous Adjective
hesabı aşan kişi
overdrawer
hesabını aşan miktarda para çekmeyi bankadan talep etmek
to approach a bank for an overdraft Verb
hisse senedi sayısını aşan talep
oversubscription
Karlı dağın ardını aşan bilir.
The proof of the pudding is in the eating. Sentence
kastı aşan cürüm
a crime more serious than the offender had intended to commit
kirleticilerin sınır aşan taşınımı
transboundary movement of pollutants
kredi limitini aşan
overdrawing of a credit
kredi limitini aşan borç
loan on overdraft
kredi limitini aşan poliçe veya çek
overdraft
limiti aşan hesap
overdrawing account
okyanus aşan transatlantik
transoceanic steamer
okyanus aşan uçak
transoceanic flight
ses duvarını aşan bir uçağın neden olduğu patlama sesi
sonic boom
ses duvarını aşan uçak
supersonic aircraft
sınır aşan
cross-border Adjective, Politics-Intl. Relations
Sınır Aşan Çevresel Etki Değerlendirmesi Sözleşmesi
Transboundary Environmental Impact Assessment Convention
sınır aşan yargı yetkisi
long-arm statute Noun, International Law
şirketin yasal yetkilerini aşan bir durumda kredi alma
borrowing ultra vires
ya da onu aşan müşteri
high risk
zarar tutarını aşan tazminat
double recovery
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kolay
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.