durgun hale getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        iyi sonuçlamak sonuçlandırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sonuçlamak sonuçlandırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kanun önüne çıkarmak
                        
Verb, Law                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        öne getirmek
                        
Verb, Information Technology                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tam kapasiteye çıkarmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dize/yola getirmek, boyun/baş eğdirmek, itaat altına almak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        açıklamak, aydınlığa çıkarmak/kavuşturmak, tavzih etmek, vuzuha kavuşturmak, açıkça göstermek, keşfetmek, 
 meydana çıkarmak. 
 Many facts were brought to light during the investigation. 19 
 come to light: açıklanmak, meydana çıkmak, aydınlığa çıkmak/kavuşmak, tevazzuh etmek, vuzuha kavuşmak, keşfedilmek. 
 Some curious facts came to light.
                        
                        
                     
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        boşa çıkarmak, başarısızlığa/akamete uğratmak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        oluşturmak, oldurmak, vukua getirmek, vukuuna sebep olmak, ifa etmek, başarmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        başarı ile sona erdirmek, sonuçlandırmak, icra/ifa etmek, gerçekleştirmek.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        aklını başına getirmek, makul düşünmesini sağlamak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        razı etmek, kabul ettirmek, anlaştırmak, aralarını bulmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        açık artırmayla sattırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        işi ifrata vardırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (bir hayvanı veya kimseyi) kapana kıstırmak, çaresiz duruma düşürmek.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin ağzını sulandırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (birini) adalete teslim etmek, mahkemeye vermek, ettiğini buldurmak, cezasını çektirmek. 
 to bring  a criminal to justice/to a court of justice.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (bir kimseden) hesap sormak, sorumlu tutmak. 
 Someday, he will be brought to the book for his misdeeds: 
 Onun kötü ve ahlâksızca hareketlerinin hesabı bir gün sorulacaktır.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ...'i yargılamak
                        
Verb, Law                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir önergeyi genel kurula getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir kampanyayı başarıyla sonuçlamak sonuçlandırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir kampanyayı başarıyla sonuçlandırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin suçlu olduğunu ispat etmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        şikâyetlerini birinin dikkatine sunmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        şikâyetinıbirinin dikkatine sunmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir suçluya hak ettiği cezayı vermek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini adalete teslim etmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin yüreğini titretmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        silahı ateşe hazır duruma getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        mektup bu ba son vermek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir mektuba son vermek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir listeyi güncelleştirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir sorunu kesin sonuca bağlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        meseleyi bir sonuca bağlamak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin tebessüm etmesine neden olmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin tebessüm etmesini sağlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin gülümsemesine neden olmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yelkenleri fora etmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        round figures bir rakamı yuvarlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        büroyu modernleştirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        büro yu modernleştirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yurda yabancı sermaye getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin ekmeğine yağ sürmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        topları birşey üzerine çevirmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ikna/ispat etmek, gerçeği kabul ettirmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        açıklamak, tavzih etmek, iyice anlatmak, kafasına yerleştirmek, ispat etmek, meydana çıkarmak, iyice 
 belirtmek. 
 The irrevocability of her decision was brought home to her. A teacher should bring home to children the importance of working hard.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini nüfuzu ile etkilemek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        işi kesin bir sonuca bağlamak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        müzakereleri tatmin edici bir sonuca bağlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        müzakereleri başarılı bir sonuca vardırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        şikâyetlerini bildirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir şeye dikkat etmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir memlekete barış getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        insanları yüzleştirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini etkilemek için baskı yapmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini zorla yaptırmaya çalışmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini dilenci yapmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin aklını başına toplatmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin planlarını akamete uğratmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini çıktığı yerden alaşağı etmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini hesap vermeye zorlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin aklını başına getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (birini) dize getirmek, yenmek, bozguna/hezimete uğratmak, boyun eğdirmek, yola getirmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin aklını başına getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini mahkemeye vermek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini ülkenin başına getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini iktidara taşımak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini iktidara getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin aklını başına toplatmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birini şartlara uymaya ikna etmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        çaresizliğe sürüklemek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (bir şey) bir hususta birinin gözünü açmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir şeyi birine iyice anlatmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin suçlu olduğunu meydana çıkarmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir şeyi sona erdirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birşeyi sonuca bağlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birşeyi sonuçlandırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birşeye bir son vermek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir şeyi sona erdirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir şeyi birinin dikkatine sunmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir şeye birinin dikkatini çekmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birinin gözlerinin dolmasına neden olmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sohbeti birşeye çekmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        lafı birşeye getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sohbetin dönüp dolaşıp birşeye gelmesini sağlamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        konuyu birşeye getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        müzakereleri başarıyla sonuçlandırmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        polis gücü kadro ihtiyacını karşılamak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yurda yabancı sermaye getirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        savaşı sona erdirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birisinden hesap sormak, sorguya çekmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bütün nüfuzumu kullanacağım
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        rehnin paraya çevrilmesi davası
                        
Noun                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ifa etmek, (başarı ile) bitirmek, sona erdirmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        uyuş(tur)mak, anlaş(tır)mak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        çıban başını koparmak
                        
Verb