Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
pique
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
incitmek, gücendirmek, darıltmak, gönlünü/kalbini/hatırını kırmak, rencide etmek.
He piqued her by refusing her invitation.
gururunu/izzeti nefsini yaralamak.
(ilgi/merak) uyandırmak.
kışkırtmak, tahrik etmek.
to pique someone to answer a challenge.
pique on/upon
: böbürlenmek, övünmek, gururlanmak, kendini bir şey zannetmek, çalım satmak.
He
piques himself on his skill as a cook.
öfkelendirmek, kızdırmak, öfke ve nefret uyandırmak.
incinme, gücenme, darılma.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
pique ...'s curiosity
...'in ilgisini çekmek
Verb
pique ...'s interest
...'in ilgisini çekmek
Verb
piqué
pike (kumaş).
Noun
piqué
pike
Noun, Textile Industry
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.