prepossess

  1. Transitive Verb zihnini işgal etmek, önceden zihnine/fikrine hâkim olmak, meşgul etmek.
  2. Transitive Verb lehinde fikir/kanaat hasıl ettirmek, kendi tarafına celbetmek/meylettirmek, gönlünü çekmek.
    We were
    prepossessed by the boy's modest behavior.
  3. Transitive Verb peşin hüküm vermek, peşin kanaati/fikri olmak.
  4. Transitive Verb başkalarından önce mal edinmek/mülkiyetine geçirmek.