1. tablespoon(ful).
  2. Chemistry Tentalum.
  3. Technician.
  4. Temperature (absolute).
  5. Testament.
  6. Tuesday.
  7. Turkish.
  8. teaspoon(ful).
  9. telephone.
  10. temperature.
  11. tenor.
  12. tense.
  13. Territory.
  14. Time.
  15. tome.
  16. ton.
  17. town.
  18. transitive.
= central standard time: Orta ABD saati.
: Yaz saati.
= delirium tremens.
Fazla kafana takma.
Çok da kafana takma.
Boşver.
Çok da kafaya takma.
Dert etme.
Fazla kafana takma.
Fazla kafaya takma.
Çok fazla uğraşma.
Çok da kafana takma.
Fazla kafana takma.
Çok da kafaya takma.
: ABD'nin doğu bölgesinde uygulanan yaz saati. Astronomy
= Eastern Standard Time.
= Easter Time.
= Greenwich Civil Time.
= Greenwich mean astronomical time.
= Greenwich mean time.
Elimde değil. Sentence
Hiç aklıma gelmedi.
Sayılmaz.
= normal pressure and temperature.
= Old Testament.
= Pacific Standard Timel.
Pacific time.
past tense.
pro tempore.
Physical Training.
(teröristler vb. ile mücadele için) özel eğitilmiş ve özel silahlarla donatılmış.
SWAT= S.W.A.T. team:
bu tür polis ekibi (=
Special
Weapons
And
Tactics).
Noun
İnanmadı.
t
dağılım. distribution
T
tesla.
Yukon Territory.
= Temperature-Humidity Index.
günde üç defa.
trinitrotoluol: CH3C6H2(NO2)3. Toluenden elde
edilen renksiz, patlayıcı katı madde.
K.K.T.C. Noun, Place Names
= delirium tremens.
...değilim.
değil:

is not, am not, are not, has not, have not
sözcüklerinin kısa şekli. Çoğunlukla
halk konuşma dilinde kullanılır. Resmî yazışmada asla kullanılmaz.
Ain't it truth? Doğru değil mi?
veya
has not'ın halk dilinde aldığı şekil.
'ın kısaltılmışı.

am not, are not, is not, has not” sözcüklerinin kısaltılmışı.
ain't
… yok mu? Noun
= British thermal unit.
cannot Verb
Görmüyor musun?
Anlamadın mı?
= could not.
çok titiz olmak Verb
üzerinde fazla durmak Verb
= did not.
(kısaltılmışı). Verb
bazen
does not'ın kısaltılmışı olarak kullanılırsa da bu, gramerce yanlıştır.
does not'ın
kabul edilen kısa şekli “
doesn't” dır.

He don't go
denmez,
He doesn't go denir.
Verb
Kabalaşma.
Terbiyesizleşme.
Kabalık etme.
Terbiyesizlik etme.
Saçmalama.
Saçmalama.
Boşuna uğraşma. Sentence
Hiç uğraşma. Sentence
bir bunalım döneminde
seçmenleri yönetimi desteklemeyi sürdürmeye çağıran deyim
Yanlış anlama.
ağzında geveleyip durma
siz karışmayınız !
Kendini kandırma.
bakışlarını kaçırma !
estağfurullah, bir şey değil.
Üstüme gelme.
yanlış anlamayın
şahsınızı kastetmiyorum
aman dokunma politikası Noun
aldırma
merak etme !
… yok mu? Noun
… yok mu? Noun
= Eastern Standard Time.
: tahminî geliş saati.
: tahminî hareket saati.
cin-tonik
= had not.
veya
has not'ın halk dilinde aldığı şekil.
= has not,
have
= have not.
viski
ona tahammül edemiyorum
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Sentence
umurumda değil
Nasıl yani?
hemen gelmek liyorum
= Initial Teaching Alphabet.
… olmasa idi.
If it hadn't been for the snow, we could have climbed tha mountain: Kar olmasaydı dağa tırmanabilirdik.
… yok mu? Noun
Beğenilmedi.
Sevilmedi.
Olmadı. Sentence
Tutmadı. Sentence
...mekten zarar gelmez. Sentence
...mekte fayda var. Sentence
...mekte bir sakınca yok. Sentence
fark etmez
Canın sağolsun.
Önemi yok.
Zararı yok.
Farketmez.
yürümez
İyi gider. Sentence
Gayet iyi olur. Sentence
Hiç de fena olmaz. Sentence
Gayet iyi gider. Sentence
İyi olur. Sentence
Hiç fena olmaz. Sentence
İyi olur. Sentence
Yakışır. Sentence
Orta Doğu Teknik Universitesi. Astronomy
(kısaltılmışı).
= must not (must1).
: gerekmez, gerek yok.
You needn't = need not have told the news, he knew it already: Haberi o
zaten biliyor, senin söylemene gerek yok.
= ought not.
rakamlarımız tutmuyor
okul-aile birliği.
= Parent Teacher Association.
lütfen (sayfayı) çeviriniz.
= Reserve Officers' Training Corps.
=
Bachelor of (Sacred) Theology: İlâhiyat Fakültesi Mezunu.
: İlâhiyat doktoru. Literature
şehirlerarası otomatik telefonlaşma.
't
(kısaltılmış şekli).
'twas = it was;
'tis = it is.
T hesabı (bir muhasebe işleminin ya da işlemler dizisinin son evrimini göst
hazine bonosu kısaltması
T eklentisi
T kavşağı
bisiklet fanila
tişört
T cetveli
T testi (istatistikte , iki ortalama değerin arasındaki farklılıkların ölçülmesi
baldır-bacak görüntüleri Noun
İngilizce alfabenin 20nci harfi. Noun
T sesi. Noun
T şeklinde şey,
T-bandage: T şeklinde sargı.
T-beam: T şeklinde kiriş.
T-rail: T
şeklinde demiryolu.
T-square: T cetveli.
Noun
bir şeyi her bakımdan dikkate almak Verb
bir şeyi hesaba katmak Verb
= tuberculosis.
Seni ilgilendirmez.
Bu olmaz/elverişli değildir.
kapı açılmıyor
hele bir … yapsın da görsün, haddine mi düşmüş (şiddetle red/uyuşmazlık ifade eder).
“Jo says he'll
go to town.” “The hell he will!” “Jo şehre gideceğini söylüyor.” “Hele bir gitsin de görsün! = Hele gitsin, ben ona gösteririm! = Haddine mi düşmüş gitmek!”
aynen, tıpatıp, tamamıyla, mükemmelen, biçilmiş kaftan.
That job would suit you to a T: Bu iş
sana çok uygundur/senin için biçilmiş kaftandır.
cross one's t's
mec. çok titiz olmak, kılı kırk yarmak.
gözüken değer
Woman's Christian Temperance Union: İçki Aleyhtarı Kadınlar Birliği.
World Federation of Trade Union.

was not: değildi(m). be Adjective
İlişkimiz yürümüyor. Sentence, Idioms
Birbirimize uygun değiliz. Sentence, Idioms
=
were not
(kıs.).
bunu yutmam
Deme ya?
Hadi ya?
Republic of Turkey Proper Name, Organizations
national identification number Noun, Public Administration
Ziraat Bank Noun, Organizations
T.R.N.C. Noun, Place Names
twenty fourth letter of the Turkish alphabet
t square
square
t junction
t junction

t
Latin asıllı ... dördüncü harfi
t
Fiilden fiil yapma eki
t
İsimden isim yapma eki
t
Trityum elementinin sembolü