tree

  1. ağaç.
    apple tree: elma ağacı.
    rose tree: gül fidanı.
    to climb a tree: ağaca tırmanmak.
  2. ağaca benzer şey.
  3. family tree ile ayni anlama gelir. şecere.
  4. direk, hatıl, kiriş, dikme.
  5. eyer kaltağı.
  6. ağaç şeklinde kristal.
  7. darağacı.
  8. çarmıh.
  9. Christmas tree ile ayni anlama gelir. Noel ağacı.
  10. ağaca çıkarmak.
  11. ağaca sığınmağa mecbur etmek.
  12. ağaca germek/asmak.
  13. (inşaatta) ağaç (direk, kalas vb.) kullanmak.
  14. çıkmaza sokmak, zor durumda bırakmak.
Diğer ağaç ve çalı meyvelerinin ve sert kabuklu meyvelerin yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.25) Noun, Trades-Professions
otomobil ile ağaca toslamak Verb
arabasını ağaca toslatmak Verb
akça kavak Noun
soyut sözdizim ağacı Information Technology
sassafras.
kızılağaç

allspice ile ayni anlama gelir. yenibahar ağacı
(Pimenta officinalis): Amerikanın tropik
bölgelerinde yetişen kokulu bir ağaç. Beyaz çiçek açar.
(a)
Hercule'-club, (b)
prickly ash.

apple ile ayni anlama gelir. elma ağacı
(Malus pumila).
ergen ağacı
(Argania sideroxylon): Fasta yetişen ve zeytine benzer meyve veren, alçak dallı, yaprağını dökmeyen ağaç. Noun
ağaca çıkmak Verb
mesleki imkânlarının doruğunda
mil

banyan = banian ile ayni anlama gelir. Hint inciri
(Ficus benghalensis): dalları toprağa
dalarak yeni kökler salan bir ağaç.
yanlış kapı çalmak, nafile uğraşmak, boşuna ümitlenmek, avucunu yalamak.
If she expects me to get
her a job, she's barking up the wrong tree: Kendine iş bulacağımı umuyorsa, avucunu yalasın (boşuna ümitlenmesin).
bay4 (1). Noun
Akdeniz defnesi Noun, Food-Kitchen
mesleğinin en yüksek mevkiinde olmak.
köşeye sıkıştırılmış olmak Verb
tespih ağacı. Noun
keçiboynuzu, harup gibi fasulyeye benzer meyvesi olan ağaç. Noun
sarısalkım
(Laburnum anagyroides). Noun
yabanarılarının yuva yaptığı ortası oyuk ağaç. Noun

bendy ile ayni anlama gelir. sarıçan
(Thespesia populnea): ebegümecigillerden yürek biçiminde
yaprakları ve çan biçiminde sarı-mor çiçekleri olan tropik ağaç.
ulu ağaç, sekoya
(Sequoiadendron giganteum): boyu 90 m.'yi geçen Kaliforniya ağacı.
giant sequoia
ile ayni anlama gelir.
Noun
sıtma ağacı
(Eucalyptus globulus).
Asnam incir ağacı
(Ficus religiosa), bo inciri: Buda'nın altında vahye erişmesi nedeniyle Budistlerin
kutsal saydığı incir ağacı.
bodhi tree ile ayni anlama gelir.
Noun
şişe ağacı
(Sterculia Firmiana): Avustralyada yetişir. Gövdesi şişe biçimindedir. Dar yapraklı
(
narrow-leaved bottle tree) ve geniş yapraklı (
broad-leaved bottle tree) türleri vardır.
Noun
bir arazinin köşesini belirten veya köşesinde bulunan ağaç
sakız ağacı
(Manilkara bidentata): sakızağacıgillerden Amerikanın sıcak bölgelerinde yetişen bir
ağaç.
balata ile ayni anlama gelir.
Noun
tereyağı ağacı: meyvesi tereyağına benzer bir yağ veren sıcak ülke ağacı. Noun
çınar ağacı
(Conocarpus erecta). Noun
Amerika çınarı
(Platanus occidentalis): kerestesi makbul bir ağaç. Noun

calabash ile ayni anlama gelir. kabak ağacı
(Crescentia Cujete): Amerikanın sıcak bölgelerinde
yetişen ve sert kabuklu meyvesi asma kabağına benzeyen bir ağaç.
dağ taflanı.
kâfur ağacı
(Cinnamomum Camphora): Defnegillerden D. Asyada yetişen, odun ve kabuğundan kâfur
elde edilen, yaprağını dökmeyen ağaç.
Noun
GD Asya ve Borneoda yetişen ve borneol elde etmekte kullanılan buna benzer ağaç
(Dryobalanops aromatika). Noun
harnup Noun, Plant Species
keçiboynuzu Noun, Food-Kitchen
sinameki ağacı
(Cinnamomum Cassia). D. Asyada yetişir.
iffet ağacı
(Vites agnus-castus): G. Avrupada yetişir, leylâk mavisi çiçek açar.
hemp tree ile ayni anlama gelir. Noun
hayıt ağacı Noun, Plant Species
checker1 (5a). Noun
kestane
chinaberry.
tree ile ayni anlama gelir. Noel ağacı.
portatif askı: üstündeki çengellere elbise asılan taşınabilir ağaç direk.

coconut ile ayni anlama gelir. Hindistancevizi ağacı
(Cocos nucifera).

coffee ile ayni anlama gelir. kahve ağacı
(Coffea arabica).

cola ile ayni anlama gelir. kola cevizi ağacı
(Cola acuminata) : küçük bir tropik ülke ağacı.
kartopu
(Viburnum trilobum): beyaz salkım çiçekli, kırmızı meyveli bir ağaç
(a) hıyar ağacı
(Magnolia acuminata): D ABD'de yetişen ve meyvesi küçük hıyara benzeyen bir tür
manolya ağacı, (b) bilimbi
(Averrhoa bilimbi): çiçekleri ve yenilen ekşi meyvesi için Hindistanda yetiştirilen bir ağaç.
hurma ağacı Noun, Plant Species
riskler ve olası sonuçların çizgisel gösterimi
seçilebilecek yollar
karar ağacı
karar vermede yardımcı olan
dizin ağacı Information Technology
ejder ağacı
(Dracanea Draco): Kanarya adalarında yetişen ve bir tür kırmızı sakız üreten ağaç. Noun
kardeşkanı ağacı
(Pterocarpus draco).
karaağaç Noun, Plant Species
(a) soy ağacı, şecere, aile kütüğü, (b) ecdat ve ahfat, soysop.
tree ile ayni anlama gelir. şecere.
sıtma ağacı: ateş düşürücü özelik taşıyan ağaçlardan herbiri. Örneğin mavi sakızağacı
(Eucalyptus
globulus) veya G ABD'de yetişen ve kabuğundan ateş düşürücü ilâç yapılan küçük bir ağaç
(Pinckneya pubens).
Noun
incir
alev ağacı
(Brachychiton acerifolium): Avustralyada yetişen, parlak kırmızı çiçekler açan bir ağaç. Noun
royal poinciana Noun
püskül ağacı
(Chionanthus virginicus): zeytingillerden ABD'nin güneyinde yetişen dar-uzun petalli
beyaz salkım çiçekler açan bodur ağaç.
meyve ağacı. Noun
meyve ağacı
darağacı.
darağacı.
soy ağacı, şecere.
doom palm.
altıntop ağacı
(Koelreuteria peniculata): yuvarlak tepeli, uzun sarı salkım çiçekli bir ağaç. Noun
çayır ağacı
(Xanthorrhoea): Avustralyada yetişen kalın gövdeli, çayıra benzer püskül tepeli ve
sık başak biçiminde çiçekli bir bitki.
Noun
sandal ağacı Noun, Plant Species
kâfur ağacı, sıtma ağacı, zamk ağacı, ökaliptüs, zamk üreten herhangi bir ağaç.
up a gum tree

k.d. zor durumda, çıkmazda.
Noun
şapka/palto askısı. Noun
(ayaklı) şapka askısı. Noun
(ayaklı) şapka askısı. Noun
banağacı
(Moringa oleifera): Hindistanda yetişen, meyvesi sebze olarak yenen ve çekirdeklerinden yağ çıkarılan bir ağaç.
casuarina
Yuşa ağacı
(Yucca brevifolia): ABD'nin güneybatısında çölde yetişen bir ağaç. Noun
erguvan (ağacı)
erguvan Noun, Botany
pamuk ağacı (
Ceiba pentandra).
Japon ağacı
(Cercidiphyllum japonicum). ABD'de süs ağacı olarak yetiştirilir. Noun

cola ile ayni anlama gelir. kola cevizi ağacı
(Cola acuminata) : küçük bir tropik ülke ağacı.

kola ile ayni anlama gelir. kola cevizi ağacı
(Cola nitida).
Akdeniz defnesi Noun, Food-Kitchen
lime ile ayni anlama gelir. ıhlamur ağacı.
ıhlamur
ıhlamur ağacı
hawthorn Noun
bodur ağaç, sun'î olarak bodurlaştırılmış ağaç. Noun
(a) para ağacı: sallanınca para döken efsanevî ağaç, (b)
k.d. iyi kazanç/gelir kaynağı, altın yumurtlayan kaz.
bottle tree Noun
zeytin ağacı.
portakal ağacı Noun, Plant Species
palmiye
biber ağacı
(Schinus molle): G. Amerikada süs için yetiştirilen kalımlı ağaç. Noun
Avustralyada yetişen ve meyvesi biber gibi kullanılan manolya familyasından bir ağaç
(Drimys aromatica). Noun
gülibrişim Noun, Botany
soyoluş ağacı (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
çam ağacı Noun, Plant Species
gülibrişim Noun, Botany
çınar (ağacı)
(Platanus orientalis); batı çınarı
(P. occidentalis). Noun
çınar Noun, Plant Species
çınar
(Planera aquatica) Noun
çatının yatay direği
kauçuk ağacı Noun, Botany

sandarac(h) ile ayni anlama gelir. sandarak ağacı, dağ ardıcı
(Tetraclinis articulata).
kum ağacı
(Hura crepitans). Amerikanın sıcak bölgelerinde yetişir. Meyvesi olgunlaşınca patlar ve çekirdekleri saçılır. Noun
üvez ağacı
(Sorbus domestica). Noun
serviceberry (2). Noun
gölge veren ağaç
ayakkabı kalıbı
pamuk ağacı (
Ceiba pentandra).
akçan
(Halesia). Çan şeklinde gümüş renkli çiçek açan K. Amerika ağacı.
sarı ağaç
(Continus coggygria, C. americanus). Noun
iğ ağacı
iğ ağacı
(Eonymus europaeus) Noun
koca-yemiş
(Arbutus Unedo).
bir ağacın kütüğü
akçaağaç, özünden şeker çıkarılan isfendan
(Acer saccharum).
ılgın ağacı Noun, Plant Species
araba ağaca tosladı
kereste ticareti kerestelik ağaç
tolu ağacı
(Myroxylon balsamum) G. Amerikada tolu belsemi çıkarılan ağaç. Noun
Noel ağacını süslemek Verb
lâle ağacı
(Liriodendron Tulipifera).
şemsiye ağacı, Amerika manolyası
(Magnolia tripetala). Noun
güçlüğe uğramış
çıkmaza saplanmış, müşkül/şaşkın durumda.
çıkmazda, çok zor durumda, sıkışmış/kapana kısılmış vaziyette.
iflas etmiş
yıkılmış
vernik ağacı
(Rhus verniciflua): özsuyundan vernik çıkarılan birkaç çeşit ağaç.
fidan
ağaç dalı Noun, Botany
orman tırmaşık kuşu
(Certhia familiaris).
ağaçlık, kerestelik ağaç yetiştirme alanı.
ağaç-eğrelti
(Cyatheaceae): ağaç gibi büyüyen tropikal eğrelti.
ağaç kurbağası.
funda
(Erica arborea).
(çocukların ağaç dallarına yaptığı) oyuncak ev.
çevreci (alaylı) Noun, Environment-Ecology
ağaç kangurusu
(Dendrolagus ursinus).
arı otu
(Medicago arborea).
ağaç yosunu.
ağaç ağ Information Technology
cennet ağacı
(Ailanthus altissima).
Adem ile Havvanın meyvesini yedikleri için cennetten kovuldukları elma ağacı.
ömür ağacı, Tuba ağacı.
yaşam ağacı (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
incirkuşu, incirdelen
(Anthus trivialis).
agaç varlığı
ağaç yapısında arama Information Technology
ağaç yılanı, yeşil ağaç yılanı
(Dendrophis pictus).
dağ serçesi
(Passer montanus).
ağaç sütleğeni.
hasta ağaçların budanması.
ağaç kurbağası.
dingil yatağı
bayberry ile ayni anlama gelir. bay4 (2).

bay ile ayni anlama gelir. defne
(Laurus nobilis).
bay leaf: defne yaprağı.
Çin mumu: bazı böceklerin, özellikle Çin kabuklu böceğinin
(Ericerus pela) ağaç dallarına bıraktığı
maddeden elde edilen, mum ve cilâ yapmakta kullanılan suda erimez madde.
bahçe tırmaşık kuşu
(Certhia brachydactyla). Noun