dost bir memleketin uyruklusu
bir dosta iyi maaşlı bir iş bulmasında yardımcı olmak
Fiil
bir dosta ihanet etmek
Fiil
bir arkadaştan borç para almak
Fiil
bir şeyi bir dostun tavsiyesi üzerine satın almak
Fiil
bir dosta içini dökmek
Fiil
bir arkadaşı az bir maaşla evlenmekten vazgeçirmek
Fiil
sahte eşdeğer
İsim, Dilbilim
bir arkadaşa gece yatacak yer ayarlamak
Fiil
arkadaş, ahbap.
He's my best friend: En iyi arkadaşımdır.
koruyucu, destekleyici, hâmi, yardım eden.
friend of the poor: fakirlerin koruyucusu.
dost.
a friend of mine: dostlarımdan biri.
a friend of the family: aile dostu.
A friend in need is a friend indeed
a.s. Gerçek dost karagün dostudur (Hakikî dost sıkıntılı zamanda belli olur).
yararlı nitelik/şey/durum.
(adı bilinmeyen kimseye hitap ederken) arkadaş.
arka, dayı, torpil.
have a friend at court: arkası/dayısı olmak.
bayan/kız arkadaş, sevgili.
bir arkadaşa kitaplığından yararlanma özgürlüğü vermek
Fiil
bir arkadaşa kitaplığından yararlanma özgürlüğü vermek
Fiil
nüfuzlu tanıdıkları olmak
Fiil
dost düşman tanıma
İsim, Askerlik
bir arkadaşın tavsiyesi üzerine hareket etmek
Fiil
bir dostun özlemini çekmek
Fiil
biriyle arkadaş olmak
Fiil
herkesle arkadaş olmak
Fiil
bir dosta iyi bir iş ayarlamak
Fiil
sayın dostum (parlamentoda kendisinden önce konuşan milletvekiline atfen kullanılır)
(parlamento) sayın milletvekili arkadaşım
sayın meslektaşım (mahkemede bir avukatın diğerine atıf yaparken kullandığı deyim
veli, kanunî vasisi olmadığı halde reşit olmayan bir kimse adına hareket edebilecek kimse.
bir dosta hatır için yardım etmek
Fiil
iyi bir dost olduğunu göstermek
Fiil
eski bir dostla karşılaşmak
Fiil
eski bir dostla karşılaşmak
Fiil
bir dosta birkaç satır karalamak
Fiil
eski bir dostu aramak
Fiil
bir dostu tekdire karşı korumak
Fiil
kalabalıkta bir arkadaşı tespit etmek
Fiil
yaşamının mahrem ayrıntılarını bir dosta anlatmak
Fiil
Düşmanımın düşmanı dostumdur.
bir dostu terk etmek
Fiil
birini halkın dostuymuş gibi göstermek
Fiil
eski bir dosta rastlamak
Fiil