ânide, birdenbire, apansızın.
derhal, hemen, derakap, vakit geçirmeden.
(a) hemen, derhal, derakap.
Come at once: Derhal gel. (b) aynı anda, aynı zamanda, hep birlikte.
Evryone shouted at once: Hep bir ağızdan bağırdılar.
hemen protesto edilmek
Fiil
vaktiyle, eskiden, bir vakitler, bir zamanlar.
He once knew her, but they are no longer friends. a once powerful nation.
Zarf
bir (kere/defa).
He comes once a week: Haftada bir (kere) gelir.
once a month: ayda bir.
Zarf
tek bir defa/bir kere, yalnız bir defa, bir kerecik.
once a liar, always a liar. If the facts once become known, everybody would laugh at her. 4.
once and again: tekrar tekrar, defaatle.
Zarf
önceki, evvelki, eski, sabık.
a once friend: eski bir dost.
Sıfat
bir kere(lik), bir defa(lık).
once is enough: bir kerelik yetişir.
She did it just the once:
Onu sadece bir kere yaptı.
İsim
…'den sonra, bir kere … mi.
Once you cross the river, you are safe: Nehri geçtikten sonra (bir
kere nehri geçtin mi) artık emniyettesin.
Bağlaç
ne zaman, ne vakit, … zaman/vakit, -ince (bir işi) yapar yapmaz.
once you're finished, go to bed: İşini bitirince git yat.
Bağlaç
kesinlikle, kesin olarak, ilk ve son defa, son olarak.
The case was settled once and for all when the appeal was denied: Yargıtayca reddedildikten sonra dava kesinlikle kapandı.
kesinlikle, (ilk ve) son olarak, tamamıyla, bir çırpıda.
They had to be defeated once and for all. I tell you once and for all that this must be done.
ağzı sütten yanmak an yoğurdu üfleyerek yer
kesinlikle, (ilk ve) son olarak, tamamıyla, bir çırpıda.
They had to be defeated once and for all. I tell you once and for all that this must be done.
arasıra, nadiren, bazen, bazı bazı, arada sırada, ikide bir.
bir kez işlenen cezada uygulanan ilke
(a) bir kere daha, (b)
once again ile ayni anlama gelir. yine, tekrar, evvelce olduğu gibi.
bir iki kere, pek seyrek.
I've been there once or twice.
gerektiğinden fazla, aşırı derecede.
He exceeded the speed limit once too often and fined $50.
çok eskiden, vaktiyle, evvel zaman içinde, (masallarda) bir varmış bir yokmuş.
(telefon) hemen bağlamak
Fiil