1. Fiil hesaplamak, hesap etmek.
    The scientist calculated the time the spaceship will reach the moon.
  2. Fiil tahmin/takdir etmek.
    I calculated that it would cost $275.
  3. Fiil bir maksat ve gayeye göre önceden düşünüp kararlaştırmak.
  4. Fiil (a) zannetmek, sanmak, (b) planlamak, tasarlamak.
    That was a calculated threat: she meant to annoy you.
yanlış hesaplamak Fiil
fiyat hesaplamak Fiil
takdir edilen kıymeti hesaplamak Fiil
inceden inceye hesaplamak Fiil
uygun zamanı bekleyerek oyalamak Fiil
dolarla hesaplamak Fiil
güvenmek, dayanmak, bel bağlamak. to calculate upon having good weather.
riskleri hesaplamak Fiil
bir yolculuğun kaça çıkacağını hesaplamak Fiil
bir yolculuğun kaça çıkacağını hesaplamak Fiil
masrafları hesaplamak Fiil
riskleri hesaplamak Fiil
satış fiyatını hesaplamak Fiil
bir şey yapmayı tasarlamak Fiil
beş ondalık hanesine kadar hesaplamak Fiil