dam������

dam
baraj, bent, su bendi.
Keban dam: Keban barajı.
dam
set, baraja benzer herhangi bir engel.
dam
(dörtayaklı hayvanlarda) ana. sire. Zooloji
dam
baraj/bent yapmak.
to dam (up) the river: nehir üzerine baraj yapmak.
dam
zaptetmek, tutmak, (önünü) kesmek/kapamak, set çekmek.
dam
baraj İsim, Çevre ve Ekoloji
baraj yapımı İsim, İnşaat
ağzına tükürmek Fiil
baraj ile suyu tutmak Fiil
bastırmak Fiil
engellemek Fiil
heyecanını tutmak Fiil
set çekmek Fiil
ırmak barajı
değersiz/kıymetsiz/beş para etmez şey.
It isn't worth a tinker's dam = tinker's damn: Beş para
etmez.
He doesn't give a tinker's dam = tinker's damn: Aldırış etmez, metelik vermez, umurunda değil.
İsim

water under the bridge: Olan oldu, artık değiştirilemez.
Since the sweater is too small already,
don't worry about its shrinking; that's water over the dam.
yön değiştirici kanat, su akışının yönünü değiştiren engel.
dam
queen
dam
housetop
dam
roof
dam
stable
dam
small house
dam
roofing
dam
rooftree
repairing a roof by overhauling its tiles
hatch
to specify red tiles for a roof Fiil
roof planking
roof garden
to be in cahoots Fiil
to leave someone without a roof over his head Fiil
to live under the same roof with sb Fiil
high- pitched roof
steep roof

dam
Dansta bir ... olan kadın
dam
Bir binânın dış etkilerden korunması için ... üstündeki örtü kısmı, çatı
dam
Tuzak
dam
Ot yiyen ve yırtıcı olmayan ceylân, ... orman hayvanlarının ortak adı
dam
İsimden isim yapma eki