1. Fiil kaçmak, kaçıp kurtulmak, paçayı kurtarmak, (zekâ veya hile ile) tehlikeyi atlatmak.
    to evade one's
    pursuers. to evade enemy. The lion evaded the hunters.
  2. Fiil kaçınmak, kaçamak yolu aramak.
    to evade the law. to evade paying your taxes.
  3. Fiil yan çizmek, sıyrılmak, yakayı sıyırmak.
    to evade a duty.
  4. Fiil (soruya) kaçamak cevap vermek, doğru cevap vermekten kaçınmak/imtina etmek, sözü döndürüp dolaştırmak,

    mec. bin dereden su getirmek.
    to evade a question.
  5. Fiil anımsayamamak, hatırlayamamak, hatırından çıkmak, hatırına/aklına gelmemek.
    The solution evaded him.
  6. Fiil sakınmak, içtinap etmek.
alacaklılardan kaçmak Fiil
alacaklılarından kaçmak Fiil
düşmanlarından kaçmak Fiil
kanuni yükümlülüklerden kaçmak Fiil
geçim yükümlülüğünden kaçmak Fiil
nafaka yükümlülüğünden kaçmak Fiil
borçlarını ödemekten kaçmak Fiil
borçlarını ödemekten kaçmak Fiil
sakınma İsim
evelemek gevelemek Fiil
bir soruya yanıt vermekten kaçınmak Fiil
bir görevden kaçmak Fiil
bir kanundan kaçmak Fiil
kaçamaklı cevap vermek Fiil
bir kurala uymaktan kaçınmak Fiil
bir vergiden kaçınmak Fiil
gümrük vergisi ödememek Fiil
tanımlanması mümkün olmamak Fiil
bulunamamak Fiil
adaletten kaçmak Fiil
askerlik hizmetinden kaçmak Fiil
vergi ödemekten kaçmak Fiil
ödemeden kaçmak Fiil
cezadan kurtulmak Fiil
cezadan kaçmak Fiil
kurallara uymaktan kaçmak Fiil
kurallara uymamak Fiil
vergi kaçırmak Fiil, Muhasebe
asıl meseleyi örtbas etmeye çalışmak, asıl konuya girmekten kaçınmak, meseleyi uyutmak/oyalamak/hasır
altı etmek.
Congress ducked the issue.
kaçamak yoluyla bir kanundan kurtulmak Fiil
yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak Fiil
memleket içi emisyon asıl konudan kaçmak Fiil