bir çekişte açılan bir tabaka kâğıt
toplumdan ayrılanları topluma döndürmek
Fiil
sürüden ayrılan koyunları sürüye iade etmek
Fiil
katlamak, kıvırmak, bükmek.
She folded the handkerchief and put it in her pocket.
Fiil
fold up: devşirmek.
She folded up the tablecloth and put it in the cupboard.
Fiil
(çaprazlama) birbirine kavuşturmak, üstüste getirmek.
fold the arms: kolları kavuşturmak.
He folded his arms on his chest.
Fiil
fold about/round
etc.: sarmak, dolamak.
to fold one's arms about a person's neck.
Fiil
(kanatlarını vb.) kapatmak.
The insect folded its wings.
Fiil
sarmak, sarıp sarmalamak, kaplamak, bohçalamak.
to fold sth in paper.
Fiil
kucaklamak, bağrına basmak.
to fold someone in one's arms.
Fiil
(iskambilde) kartları tersine kapatarak oyunu terketmek.
Fiil
katlanmak, kıvrılmak, bükülmek.
This garden chair folds flat. I'lll need a folding bed for camping.
Fiil
(tutulmadığı için) kapanmak, temsile devam etmemek/son vermek.
The show will fold Saturday.
Fiil, Tiyatro
kat, katman, tabaka.
to wrap sth in folds of cloth.
İsim
kıvrım, kıvrıntı, büklüm, boğum, kat, pli.
He cut the paper along the fold.
İsim
(arazide) çukur, oyuk.
İsim, Jeoloji
katlama, kıvırma, kırma.
İsim
ağıl (koyun vb. için).
İsim
(ağıla kapatılan) koyun vb..
İsim
kilise veya üyeleri.
İsim
(koyun vb.'ni) ağıla kapatmak.
İsim
bir mektubu katlamak
Fiil
bir sayfanın ucunu kıvırmak
Fiil
(aşçılıkta yumurta akını vb.) yavaşça katmak, kaşıkla altüst ederek karıştırmak.
fold in beaten egg whites.
bir şeyi kâğıda sarmak
Fiil
(a) suya düşmek, sonuç vermemek, sonu gelmemek, foslamak, başarısızlığa uğramak.
He folded up when the prosecutor discredited his story. (b) iflâs etmek, (dükkânı) kapatmak, zarar edip iş hayatından çekilmek.
They folded the business after only two months and with great loss. (c) katlayarak küçül(t)mek.
epicanthus ile ayni anlama gelir. gözkapağı kıvrımı: Moğol ırkında görülen gözpınarı üzerindeki deri kıvrımı.
(parti politikası) aile ocağına dönmek
Fiil
Z biçimi katlanmış ve birbirini takip eden sayfalar
bilgisayar printerlerinde olduğu gibi