1. caz müziği, 2 caz müziği parçası.
  2. caz müziği çalmak.
  3. caz müziği ile dansetmek.
  4. canlılık, hayatiyet, hareketlilik, oynaklık.
  5. palavra, martaval, abartmalı söz, saçma/zırva söz, kendini övme, şişinme.
  6. palavra atmak, martaval okumak, saçmalamak, kendini övmek, şişinmek.
  7. (evvelce zikredilene benzer) şey/nesne.
    and all that jazz: ve benzer şeyler, vesaire.
    He spends
    his money on clothes, cars, drinks and all that jazz: Parasını elbise, araba, içki gibi şeylere harcar.
  8. (a) cinsî münasebet, (b) cinsî münasebette bulunmak,
    kaba sik(iş)mek.
  9. caz+, caz gibi, âhenksiz, gürültülü.
çağdaş/modern/ileri caz, 1940'tan sonra gelişen harmonik ve ritmik bakımdan daha zengin caz.
çağdaş/modern/ileri caz, 1940'tan sonra gelişen harmonik ve ritmik bakımdan daha zengin caz.
caz
cazcı İsim, Müzik
(a) canlandırmak, ruh vermek, harekete geçirmek.
jazzed-up: daha canlı/hareketli, oynak, kıvrak. (b) hızlandırmak.