1. İsim doğal sonuç, ürün, (birşeyin) büyümüş /gelişmiş hali.
    Crime is often an outgrowth of powerty:
    Cinayet, ekseriya fakirliğin doğal sonucudur.
    This big store is an outgrowth of the little shop started ten years ago: Bu büyük mağaza, on yıl önceki küçük dükkânın gelişmiş halidir.
  2. İsim büyüme, gelişme, genişleme, yayılma.
    The outgrowth of new leaves in the spring.
  3. İsim fazlalık, (bitki) sürgün, nasır/ur/siğil gibi canlı uzvun bir tarafındaki anormal büyüme.