1. kazık.
    picket rope: hayvanı kazığa bağlayan ip.
    picket fence: kazıklarla yapılmış çit.
  2. grev gözcüsü: grev esnasında çalışmak isteyenleri ve müşterileri binaya sokmamaya çalışan grevci.
    picket
    line: grev gözcüleri dizisi.
  3. nümayişçi: hükümet icraatı vb. aleyhinde gösteri yapan kimse.
  4. Askerlik2 ileri karakol.
  5. kazık çakmak, etrafını kazıklarla çevirmek, kazık çakarak çit yapmak.
  6. (hayvanı iple) kazığa bağlamak.
  7. Askerlik2 (a) nöbetçi veya ileri karakol çıkarmak, (b) ileri karakola çıkmak, nöbet tutmak.
  8. grev gözcülüğü yapmak, çalışmak isteyenleri/müşterileri binaya sokmamak.
    They picketed the factory/picketed
    all the people who wanted to go inside to work.
itfaiye karakolu
gezici grev gözcüsü
küçük karakol
ileri karakol
polis kordonu
polis devriyesi
grev gözcüsü
fabrika önüne grev gözcüsü dikmek Fiil
grev gözcülüğüne tayin edilme
istimbot
karakol gemisi
lata ile yapılan çit
kazıklardan yapılan parmaklık
grev gözcüsü hattı
grevcileri gözcülük nöbetine yerleştirmek Fiil
grev gözcüsü hattında yürümek Fiil
grev gözcüsü hattı tespit etmek Fiil
gönüllü çalışmak isteyen işçinin grev gözcüsü hattından geçmesi