Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
affect
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
İngilizce-Türkçe Çeviri
İsim, Psikanaliz
duygulanım
etkilemek, tesir etmek.
Cold affects the body. That does not affect me.
değiştirmek.
to affect the result
: sonucu değiştirmek.
to affect the events
: olayları değiştirmek.
dokunmak, müteessir etmek, duygulandırmak, hislere/duygulara hitap etmek.
The poetry affected him
deeply: Şiir onu derin bir şekilde duygulandırdı.
Everybody was affected by grief.
(hastalık vb.) yakalanmak, duçar olmak.
… gibi gözükmek, taslamak, temarüz etmek.
to affect ignorance
: cahil gibi gözükmek, cahillik taslamak.
to affect sickness
: hastalık taslamak, temarüz etmek.
seçmek, tercihan almak, yeğ tutmak.
The peculiar costume which he affected
: Seçtiği acayip kılık.
davranma, tavrını takınmak.
to affect complete indifference
: tamamıyla ilgisiz davranmak.
… halini/şeklini almak.
a substance which affects colloidal form
: asıltı şeklini alan bir madde.
(hayvan/bitki) bulunmak, yaşamak, dadanmak.
Lions affect Afrika
: Aslanlar Afrikada bulunur/yaşarlar.
Moss affects the northern slopes
: Yosun, kuzey yamaçlarında bulunur.
(a) imrenmek, hoşlanmak, beğenmek, gözü tutmak, (b) şiddetle arzu etmek.
affect to
: temayül etmek, mütemayil olmak.
He affects to the old ways
: Eski usullere mütemayildir.
Psikoloji
his, duygu, heyecan, arzu.
ihtiras.
İngilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlüğü, 1. Basım
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
İngilizce-Türkçe İlgili Terimler
affect one's self-respect
haysiyetine dokunmak
Fiil
affective disorder
duygulanım bozukluğu, duygudurum bozukluğu
İsim, Psikoloji
adversely affect
olumsuz etkilemek
Fiil
affect adversely
olumsuz etkilemek
Fiil
affect one deeply
içine işlemek
Fiil
affect prices
fiyatları etkilemek
Fiil
affect sb
sökmek
Fiil
affect the economy
konjonktürü etkilemek
Fiil
affect the interests
menfaatler üzerinde olumsuz etkisi olmak
Fiil
(health) to affect adversely
dokunmak
Fiil
(sun , disease) to affect violently
çarpmak
Fiil
have an adverse affect on
olumsuz etkilemek
Fiil
his decision does not affect me personally
kararı beni şahsen etkilemiyor
to affect one deeply
ilik
İngilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.