1. Zarf ağır, ağırca, bütün ağırlığı ile, ağır bir şekilde.
    to lean heavily on: (bir şeye) bütün ağırlığı
    ile dayanmak.
    heavily loaded: ağır yüklü.
  2. Zarf çok ağır/(can)sıkıcı bir şekilde, kabaca, hantalca.
  3. Zarf sıkıcı/ezici/bunaltıcı bir şekilde.
    Cares weigh heavily upon him.
  4. Zarf şiddetle, kesif/yoğun bir şekilde.
    to suffer heavily. to be heavily attacked.
    heavily populated:
    kalabalık, nufus yoğunluğu fazla.
  5. Zarf sık.
    heavily wooded: sık ormanlık/ağaçlık.
  6. Zarf çok miktarda, fazlaca, bol bol, ziyadesiyle, aşırı derecede.
    It rained heavily on Sunday.
  7. Zarf (çok) elem/keder/ıstırap verecek şekilde.
zararları yüzünden büyük sıkıntıya düşmek Fiil
ağır çekmek Fiil
bardaktan boşanırcasına
(gemi) çok yalpa yapmak Fiil
yüksek oranda vergilendirilmek Fiil
zor satılmak Fiil
ağır gitmek Fiil
külliyetli miktarda depo mübayaası yapmak Fiil
büyük çapta mal stoku yapmak Fiil
çok kaybı olmak Fiil
(motor) ağır çekmek Fiil
yüksek vergi koymak Fiil
para piyasasını ele geçirmek Fiil
ağır basmak Fiil
geniş açıklamalı
ormanlık
sıkı gözetim altında
borca batmış
tıka basa dolu
ağır yüklü
çok trafiği olan hat
sık ormanla kaplı
ağır ceza yemek Fiil
ağır vergi ödemek Fiil
ağır zarara uğramak Fiil
gözleri fazla yormak Fiil
birine çok güvenmek Fiil
hem coğrafi bakımdan yayılma hem de ürün çeşitlendirme amacıyla büyük çapta harcamalar yapmak Fiil