surat

Turkish-English Translation

  1. Noun, Place Names Surat
  2. map
  3. pan
  4. mug
  5. puss
  6. mush
  7. mien
  8. sulkiness
  9. clock
  10. visage
  11. snoot
  12. face
  13. face (used deragatorily
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Surat etmeyi keser misin?
Lose the attitude! Exclamation, Idioms
Surat etmeyi keser misin?
Drop the attitude! Exclamation, Idioms
asık surat
thundercloud
bozuk bir surat
troubled countenance
ekşi surat
sourpuss
toparlak surat
moon face
surat asma
pout
surat asma
scowl
surat asma
huff
surat asmak
to look annoyed Verb
surat asmak
to put on a sour face Verb
surat asmak
to lour Verb
surat asmak
to pull a long face Verb
surat asmak
to pull a face Verb
surat asmak
to pout Verb
surat asmak
to scowl Verb
surat asmak
to sulk Verb
surat asmak
to frout Verb
surat buruşturma
mouth
surat ifadesi
facial expression Noun
surat yapmak
gurn Verb
bir karış surat asmak
to pull a face as long as a fiddle Verb
(araba) iyi sürat yapmak
to have a pretty turn of speed Verb
(kısa mesafede) sürat koşusu
sprint
aşırı sürat
excessive speed
azami sürat
maximum speed
azami sürat
speed limit
baş döndürücü sürat
rattling rate
bir senedin ciro edilebilmesindeki kolaylık ya da sürat
negotiability
bir yol için azami sürat tespit etmek
to restrict a road Verb
durgun su sürat yarışı
canoeing Noun, Sports
düşük sürat
low speed
ekonomik sürat
economic clause
hava sürat saati
air speed indicator
kritik sürat (uçağı havada tutmaya yeter asgari hız
critical speed
müsaade edilen sürat
permissible speed
normal sürat
cruise speed
normal sürat
cruising speed
saatte ortalama 90 km . sürat
average 90 km
saatte ortalama 90 km . sürat
an hour
saatte ortalama 90 km sürat
average 90 km an hour
şehir çevresindeki sürat yolu
circumferential expressway
ses hızını geçen sürat
hypersonic velocity
sesaltı sürat
subsonic speed
sesten hızlı sürat
supersonic speed
son sürat
at breakneck speed Adverb
son sürat
top speed
son sürat gitmek
to be going at top speed Verb
son sürat gitmek
to put on full speed Verb
son sürat gitmek
to go at full speed Verb
son sürat koşmak
to sprint Verb
sürat
fastness
sürat
velocity Noun
sürat
quickness
sürat
rapidity Noun
sürat
expedition Noun
sürat
pelt
sürat
haste
sürat
speed Noun
sürat dereceleri
gradation of speed Noun
sürat dereceleri
gradations of speed Noun
sürat dişli düzeni
transmission mechanism
sürat dişli kutusu
transmission box
sürat katarı
express train
sürat katarı
vestibule train
sürat kontrolu
speed control
sürat limitini aşma
exceeding the speed limit
sürat motoru
speedboat Noun
sürat ölçme aleti
tachometer
sürat pateni
speed skating Noun, Sports
sürat regülatörü
fly
sürat rekoru
speed record
sürat sağlayan
express
sürat sınırını aşmak
to exceed the speed limit Verb
sürat tecrübesi
speed test Noun
sürat teknesi
powerboat
tam sürat gitmek
to go ahead at full speed Verb
tam sürat gitmek
to run at full speed Verb
tam sürat ileri
full speed ahead Noun
trafik kuralına aykırı sürat yapan şoför
speeder
yüksek sürat lastiği
high- speed tire
yüksek sürat treni
high-speed train
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yüz, çehre
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

sürat
Çabukluk, hızlılık, hız