kuramsal/nazarî olarak, tek başına, münferiden, başkalarıyla ilgisi düşünülmeden.
to consider sth in the abstract: bir şeyi tekil olarak gözönüne almak.
bir hesabın ekstresini çıkarmak
Verb
haczedilen malın kullanılması
soyut tehlike suçu
Noun, Law
soyut dışavurumculuk
Noun, Art
resimsel soyutlama
Noun, Art
mevcut değerleri yok etmek
Verb
vezneden para çalmak
Verb
özet halindeki tam hikâyesi
bir taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirleyen ve o taşınmaz üzerindeki alacak
ipotek vb gibi mülkiyete ilişkin hakları tarih sırasına göre gösteren hukuki belge
bir arsaya ait tesis edilmiş bütün ipotek
ihtiyati haciz ya da banka hakları ve kanıtlayıcı belgeleri içeren tapu kayıtlarının özeti
birinin dikkatini bir şeyden çekmek
Verb
soyut sözdizim ağacı
Information Technology
bir hesap özetini denetlemek
Verb
denkleştirilmiş hesap ekstresi
hesap ekstresi çıkarmak
Verb
bir tapu senedinin kısaltılmış halini çıkarmak
Verb