abstract

  1. ayırmak, çıkarmak, kimyasal yöntemlerle ayırmak.
    to abstract one's mind from something: zihnini bir şeyden ayırmak.
  2. soyutlamak, tecrit etmek, zihnen ayırmak.
    to abstract the notion of dimension from that of space:
    boyut kavramını uzay kavramından ayırmak.
  3. özetlemek, kısaltmak, icmal etmek.
  4. çalmak, aşırmak, hırsızlamak.
    The letter had been abstracted from the bag.
  5. çelmek, zihni bir şeye takılmak.
    His mind was wholly abstracted by other problems: Zihni tamamıyla
    başka meselelere takılmıştı.
  6. soyut, mücerret.
    an abstract idea: soyut fikir.
    abstract noun: soyut ad.
  7. özet, hulâsa, icmal.
    to make an abstract of an account: hesap özeti çıkarmak.
    to make an abstract
    of a document: bir belgeyi özetlemek/özetini çıkarmak.
    abstract of title: tapu sicil özeti.
  8. muğlâk, anlaşılması güç.
    abstract speculations: muğlâk nazariye/kurgu.
    lost in abstract speculations:
    metafizik düşüncelere dalmış.
  9. kuramsal, nazarî.
    abstract algebra: kuramsal cebir.
    abstract science: kuramsal bilim.
    abstract mechanics.
  10. dalgın, düşünceli, zihnen meşgul.
  11. tekil, bağımsız, münferit, müstakil.
tecerrüt etmek Verb
kuramsal/nazarî olarak, tek başına, münferiden, başkalarıyla ilgisi düşünülmeden.
to consider sth
in the abstract: bir şeyi tekil olarak gözönüne almak.
istatistik yıllığı
d e yıllığı
bir hesabın ekstresini çıkarmak Verb
soyut sanat Noun, Art
haczedilen malın kullanılması
soyut tehlike suçu Noun, Law
soyut dışavurumculuk Noun, Art
resimsel soyutlama Noun, Art
mevcut değerleri yok etmek Verb
vezneden para çalmak Verb
soyut isim
soyut sayı
hüküm özeti
kayıtlardaki davanın
özet halindeki tam hikâyesi
kovuşturmaların kısa
resmi sicil özeti
bir taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını belirleyen ve o taşınmaz üzerindeki alacak
tapu senedi hulasası
ipotek vb gibi mülkiyete ilişkin hakları tarih sırasına göre gösteren hukuki belge
bir şahsın
bir arsaya ait tesis edilmiş bütün ipotek
ihtiyati haciz ya da banka hakları ve kanıtlayıcı belgeleri içeren tapu kayıtlarının özeti
birinin dikkatini bir şeyden çekmek Verb
soyut sözdizim ağacı Information Technology
(Br) İstatistik Yıllığı
bir hesap özetini denetlemek Verb
denkleştirilmiş hesap ekstresi
dekont çıkarmak
hesap ekstresi çıkarmak Verb
bir tapu senedinin kısaltılmış halini çıkarmak Verb