zaman müsaade ettiği nispette
mevcut en iyi zaman (radyo ya da televizyon istasyonunda reklam verenin açısından en iyi zaman
işe başlanılabilecek tarih
el altında parası olmamak
Verb
birşeyi hazır bulundurmak
Verb
bir fonu emre amade kılmak
Verb
fonu emre amade kılmak
Verb
krediyi emre amade kılmak
Verb
gerekli parayı tedarik etmek
Verb
müsait olduğunuzda
Adverb
uygun bir zamanınızda
Adverb
size uygun bir zamanda
Adverb
müsait bir vaktinizde
Adverb
kullanılabilecek serbest değerler
Noun
mevcut dinleyiciler ve seyirciler
Kanada'da potansiyel radyo dinleyicileri ya da televizyon seyircileri
Noun
bir meblağdan masraf ve borçlar düşüldükten sonra geri kalanı
(US) kazanma şansı olan aday
eldeki ve bankadaki derhal kullanılabilir para
kasada mevcut nakit miktarı
bir kredi kartı hesabı sahibine tanınan kredi limiti ile şimdiki bakiyesi arasındaki fark
eldeki parasal olanaklar
Noun
her an paraya dönüştürülebilen şeyler
Noun
bilgisayar açıldıktan sonra kullanmaya hazır oluncaya kadar geçen zaman
baskıya hazır (olmamak) olmak
Verb
bütün mevcut kaynaklar
Noun
vergi indirimine tabi tutulmak
Verb
henüz teslime hazır olmamak
Verb
satışa hazır mallar maliyeti
Noun, Accounting
stokta mevcudu kalmamış olmak
Verb
bir işletmenin brüt işletme gelirlerinden işletme ve bakım masraflarının düşülmesi