bring out

English-Turkish Translation

  1. (a) açıklamak, açığa vurmak, ifşa etmek, meydana çıkarmak, gözönüne sermek, belli etmek, göstermek, geliştirmek,
    (b) (kitap, piyes vb.) yayınlamak, neşretmek.
    The publishers will bring out his new book in the fall. (c) (resmen) topluma tanıtmak/takdim etmek.
    to bring a girl out: bir genç kızı ilk defa sosyeteye çıkarmak. (d) dışarı götürmek /çıkarmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

bring out a book
bir kitap yayımlamak Verb
bring out something
birşeyi yerinden çıkarmak Verb
bring out something
birşeyi belirginleştirmek Verb
bring out something
birşeyi dikkat çekici hale getirmek Verb
bring out something
birşeye dikkati çekmek Verb
bring out something
birşeyi almak Verb
bring out something
hazırlamak Verb
bring out something
birşeyi görünür hale getirmek Verb
bring out something
birşeyi çıkarmak Verb
bring out something
piyasaya sürmek Verb
bring out something
birşeyi öne çıkarmak Verb
bring out the best in someone
birinin iyi yönlerini ortaya çıkarmak Verb
bring out the meaning of a paragraph
bir paragrafın anlamını çıkarmak Verb
bring out the worst in someone
birinin kötü yönlerini ortaya çıkarmak Verb
bring someone out in something
birinde alerjiye neden olmak Verb
bring someone out in something
birinin cildinin kabarmasına sebep olmak Verb
bring someone out in something
birine alerji yapmak Verb
bring someone out in something
birinde döküntüye sebep olmak Verb
bring someone out of herself
birinin kendine güvenini yerine getirmek Verb
bring someone out of herself
birinin kendine güven kazanmasını sağlamak Verb
bring someone out of herself
birinin özgüven kazanmasını sağlamak Verb
bring someone out of herself
birine özgüven sağlamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database