conservative

English-Turkish Translation

  1. tutucu, muhafazakâr: mevcut kurum, koşul vb.'nin değişmesine karşı çıkan (kimse).
  2. ılımlı, mutedil.
    a conservative estimate.
  3. töreye bağlı, gösterişten kaçınan.
    a suit of conservative cut.
    on conservative lines: eski
    usulde, itidal dairesinde.
  4. Muhafazakâr Parti mensubu/üyesi, bu partiye ait.
  5. koruyucu, muhafaza edici (madde).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be conservative
tutucu olmak Verb
blue conservative
aşırı gerici
religious conservative
mukaddesatçı Adjective, Religion-Faith
ultra conservative
aşırı tutucu
conservative calculation
ihtiyatlı hesap
conservative calculation
dikkatli hesap
conservative estimate
tedbirli tahmin
conservative estimate
ihtiyatlı tahmin
conservative investment
ihtiyatlı yatırım
conservative Jew
Muhafazakâr Yahudi: Musevilik ilke ve törelerini kısmen zamana uydurarak koruyan Yahudi.
conservative Judaism
Muhafazakâr Musevilik.
conservative party
Muhafazakâr parti: İngilterede Tory partisinin devamı olarak 1832'de kurulan siyasî parti.
conservative practice
tutucu alışkanlık
conservative valuation
tutucu değerlendirmesi
conservative valuation
tutucu değerlendirme
conservative wing
muhafazakâr kanat
canvass for the conservative candidate
konservatif aday için oy toplamak Verb
govern on conservative lines
tutucu davranışla yönetmek Verb
govern on conservative lobs
tutucu tutumla yönetmek Verb
have conservative leanings
tutuculuğa eğilimli olmak Verb
the conservative right
muhafazakâr sağ Noun, Politics-Intl. Relations
English-Turkish phrases from Zargan's own database