delay

  1. ertele(n)me(k), gecik(tir)me(k), tehir (etmek/edilmek), sonraya bırak(ıl)ma(k).
    We decided to delay
    our holiday until next month.
  2. alıkoyma(k), engelleme(k), engel/mani olma(k).
    The dense fog delayed the plane's landing.
  3. oyala(n)ma(k), savsaklama(k).
alacaklılarını oyalamak Verb
ayak sürümek Verb
yolculuğunu ertelemek Verb
geciktirmeye gelmez
(sorun) ertelememek Verb
geciktirilmeye gelmemek Verb
geciktirilmeye gelmez
gecikme kabul etmemek Verb
bir saatlik gecikme
süre istemek Verb
süre istemek Verb
geciktirilmeye gelmemek Verb
ertelenememek Verb
geciktirilmeye gelmemek Verb
bürokratik gecikme
uygun zamanı bekleyerek oyalamak Verb
mecburi gecikme
(grev , US) kanuni düşünme süresi
teslim gecikmesi
icrayı önlemeye çalışmak Verb
geciktirmek Verb
gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda Adverb, Law
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Adverb, Law
çalışmada yer alabilecek kaçınılması olanaksız sekte
uygun zamanı bekleyerek oyalama
gecikme faizi Noun, Contract Law
hemen yola çıkmak Verb
gecikme cezası Noun
gecikme kabul etmemek Verb
gecikme kabul etmemek Verb
postada gecikme savunusunda bulunmak Verb
postada gecikme mazereti göstermek Verb
posta gecikme
postada gecikme
baskı gecikmesi
üretim gecikmesi
istimhal Law
kısa süreli gecikme
gecikmek Verb
bu gecikmeye gelmek mez
(tren) gecikebilir
trafik sıkışıklığı yüzünden gecikme
önlenemeyecek gecikme
rafa koymak Verb
geciktirmek Verb
kasten geciktirme
gecikme haftası Noun
arası geçmeden
acilen
gecikmesiz
tez elden
ivedilikle Adverb
zamanında Adverb
gecikmeksizin Adverb
hızlı bir şekilde Adverb
hızla Adverb
fazla gecikmeden
aşırı bir gecikmeye mahal vermeksizin Adverb
hemen yazmak Verb
ödemede gecikmek Verb
gecikmeli
geciktirme
geç hareketli
tehirli bomba
grev yüzünden gecikme
alacaklıları oyalamak Verb
teslimatta gecikme
teslimatta geç ikme
sevkıyatta gecikme
sevkiyatta gecikme
siparişi yerine getirmede gecikme
ihbarda gecikme
yüklemede gecikme
ödeme de gecikmek Verb
ödemede gecikme
ibrazda gecikme
transitte gecikme
holding içi ödemeleri geciktirmek Verb
fon teminini geciktirmek Verb
ödemeyi geciktirmek Verb
gecikme zammı Noun
fiyat artışını mümkün olduğu kadar geciktirmek Verb
birini geciktirmek Verb
birini oyalamak Verb
birinin gecikmesine neden olmak Verb
birini tutmak Verb
birini alıkoymak Verb
birşeyi geciktirmek Verb
birşeyi sonraya bırakmak Verb
birşeyi aksatmak Verb
birşeyi ertelemek Verb
birşeyi tehir etmek Verb
birşeyin geç kalmasına neden olmak Verb
birşeyi alıkoymak Verb
kovuşturmayı sürüncemeye uğratmak Verb
gecikme süresi Information Technology
gecikme zamanı
trafiği aksatmak Verb
gecikme tazminatı (akdin zamanında ifa olunmaması sebebiyle geç kalınan günler için müteahhit tarafından
iş sahibine ödenmesi gereken tazminat
elektromanyetik geciktirme hattı
ödeme için süre vermek Verb
ödemede süre tanımak Verb
ödeme de süre tanımak Verb
manyetik geciktirme hattı
cıvalı geciktirme hattı
(borç) ödeme için vadeyi uzatmak Verb