elective

English-Turkish Translation

  1. seçimsel, seçim+, seçimle ilgili, seçime ait.
  2. seçilen, seçimle iş başına gelen, seçimle doldurulan.
    The office of the President of the U.S. is an
    elective one, but the position of Queen of England is not.
  3. seçme yetkisi olan, seçmeye yetkili.
  4. arzuya/seçime bağlı, ihtiyarî, keyfî.
    an elective course.
  5. seçime bağlı ders.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

elective act
seçme fiili
elective assembly
seçim meclisi
elective body
seçmenler
elective campaign
(US) seçim kampanyası Noun
elective chances
seçilme şansı
elective committee
seçim kurulu
elective course
seçmeli ders Noun, Education-Training
elective course
seçmeli ders Noun, Education-Training
elective franchise
genel seçim hakkı
elective franchise
seçme hakkı Noun
elective franchise
oy verme hakkı
elective judiciary
seçilen hâkim
elective monarchy
seçimli krallık
elective monarchy
seçim monarşisi
elective office
görevlisi seçimle atanan memuriyet veya mevki
elective process
seçim süreci
elective rights
seçim hakları Noun
elective study
seçim etüdü
elective subject
(ders) isteğe göre seçilebilecek konu
elective system
seçime bağlı eğitim sistemi
elective system
seçim sistemi
elective system
(US) bazı derslerin başkalarıyla değiştirilebileceği seçime bağlı eğitim sistemi
appointed or appointive (as opposed to elected or elective .
mansup
English-Turkish phrases from Zargan's own database