emaneten

Turkish-English Translation

  1. on deposit
  2. as a trust
  3. for safekeeping
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

emaneten alıkoymak
to hold in escrow Verb
emaneten bırakılmış para
trust money
emaneten gönderilen mal
goods on sale or return
emaneten gönderilen mal
to deliver goods on sale or return
emaneten gönderilen mallar
to deliver goods on sale or return Noun
emaneten saklamak
to hold for safekeeping Verb
emaneten saklamak için bankanın üstlendiği işlev
deposit function
emaneten saklanacak kıymetli şeyler
valuables for safe custody Noun
emaneten saklanan
kept on deposit
emaneten saklanan vasiyetname
will in custody
emaneten teslim almak
to take in trust Verb
emaneten teslim etmek
to deliver in trust Verb
emaneten tevdi eden kimse
bailor
emaneten tevdi edilmiş hisse senet dileri
deposited shares Noun
emaneten tevdi edilmiş hisse senetleri
deposited share Noun
emaneten tevdi edilmiş hisse senetleri
deposited shares Noun
emaneten tevdi edilmiş mal
bailed property
emaneten tevdi etmek
to delivery escrow Verb
emaneten tevdi etmek
to deliver in trust Verb
emaneten verilmiş mallar
(US) memorandum goods Noun
emaneten verilmiş mallar
memorandum goods Noun
emaneten vermek
to loan Verb
emaneten vermek
to give in consignment Verb
emaneten vermek
to give into custody Verb
emaneten vermek
to give (up) on trust Verb
emaneten vermek
to deposit Verb
bagajını emaneten teslim etmek
to check one's baggage Verb
bankaya emaneten verilen servet
property lodged with a bank
bir ortaklığın malını emaneten muhafaza etmek
to hold the property in trust for a partnership Verb
bir senedi emaneten tevdi etmek
to place an instrument in escrow Verb
bir şeyi emaneten almak
to receive something on deposit Verb
bir şeyi emaneten saklamak
to hold something for safekeeping Verb
bir şeyi emaneten teslim etmek
to deliver something in trust Verb
bir vasiyetnameyi emaneten bırakmak
to deposit a will Verb
birine bir şeyi emaneten tevdi etmek
to leave something in trust with sb Verb
birine parasını emaneten tevdi etmek
to lodge money with sb Verb
genel kurul için hisse senet dilerini emaneten tevdi etmek
to deposit shares for the general meeting Verb
genel kurul için hisse senetlerini emaneten tevdi etmek
to deposit shares for general meeting Verb
genel kurul için hisse senetlerini emaneten tevdi etmek
to deposit share for the general meeting Verb
geri almamak üzere emaneten bırakmak
to deposit irrevocably Verb
geri almamak üzere emaneten bırakmak
to deposit irrevocable Verb
hisse senetlerinin emaneten muhafazası
safe custody of shares
hisseleri güvence olarak emaneten yatırmak
to lodge stock as cover Verb
hisselerin emaneten muhafazası
safe custody of shares
kıymetli kâğıtları (hisse senetlerini) emaneten tevdi etmek
to deposit securities Verb
kıymetli kâğıtları emaneten tevdi etmek
to deposit securities Verb
mahkeme için emaneten saklamak
to hold for the court Verb
mahkeme için emaneten tutmak
to hold for the court Verb
malları birine emaneten göndermek
to ship the goods to the consignation of sb Verb
malları birine konsinye olarak emaneten göndermek
to ship goods to the consignation of sb Verb
malları emaneten göndermek
to deliver goods on sale and return Verb
malları emaneten kabul etmek
to take goods on consignment basis Verb
malları taşıyıcıya emaneten teslim etmek
to deliver the goods into custody of the carrier Verb
menkul değerleri muhafaza edilmek üzere emaneten bırakmak
to deposit securities for safe custody Verb
menkul değerlerin emaneten muhafazası
safe custody of securities
menkul değerlerin emaneten saklanması
safekeeping of securities
menkul değerlerini emaneten tevdi etmek
to place securities into a deposit Verb
menkul kıymetleri emaneten tevdi etmek
to place securities into a deposit Verb
menkul kıymetlerin emaneten muhafazası
safe custody of securities
mücevherlerini kasaya muhafaza için emaneten bırakmak
to leave one's jewellery in safe custody Verb
ortaklığın malını emaneten muhafaza etmek
to hold the property in trust for a partnership Verb
tapu senetlerinin emaneten tevdii karşılığı ipotek
mortgage by deposit of title deeds
US emaneten saklanmak üzere menkul değerleri bırakmak
to deposit securities for safe custody (custodianship ,) Verb
vasiyetnameyi emaneten bırakmak
to deposit a will Verb
vesikaları bankaya emaneten tevdi etmek
to place documents on deposit with a bank Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Emânet olarak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.