fin

  1. Noun, Machines kanatçık
  2. yüzgeç, balık ve benzeri su hayvanlarının yüzme organı.
  3. Maritime Traffic (a) kanatçık, salma omurga, (b) (bkz: fin keel ).
  4. Aviation (a) (bkz: vertical stabilizer ), (b) uçağın simetri düzlemine paralel kanat biçimli çıkıntı/uzantı.
  5. soğutma kanadı, kanada benzer çıkıntı.
  6. el.
  7. 5 dolarlık banknot.

  8. fins
    (bkz: flipper ) (2).
  9. (balığın vb.) yüzgeçlerini kesmek.
  10. kanatçık/yüzgeç takmak.
  11. yüzgeçlerini hareket ettirmek, (can çekişen balina) yüzgeçleriyle suya vurmak.
kanat
sonunda, sonuna doğru.
(balığın) karın altı yüzgeci. Noun
(balığın) kuyruk yüzgeci.
soğutucu kanat
sırt yüzgeci.
pectoral fin: göğüs yüzgeci.
pectoral ile ayni anlama gelir. (balıklarda) göğüs yüzgeci.
(balıklarda) yüzgeç. Noun
çökmüş
(Fr) 19'uncu yüzyılın sonu ile ilgili
yozlaşmış
asrın/yüzyılın sonu, özellikle 19'uncu yy. sonu.
(19'uncu yy. sonuna doğru) (a) sanattaki incelik, toplumsal değerlerdeki değişme vb. ile ilgili, (b)
çökmüş, soysuzlaşmış, münkariz.
kotra omurgası. Noun
yüzgeç kılçığı, balık yüzgecinin ışınlara benzeyen ince kemikleri. Noun
buradan başlayarak sonuna kadar Adverb, Law
sarıkanat orkinos Noun, Zoology
  1. Finnish
  2. Finn
sauna

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Finlandiya halkından ... gelen kimse