Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
grab
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
kapmak, (çabucak) tutmak/yakalamak, el atmak, ele geçirmek, kavramak.
The dog grabbed the meat and ran.
gaspetmek, zorla almak/zaptetmek, (haksız olarak) elkoymak.
a vicious scheme to grab land.
yakalamak, enselemek, tutuklamak.
The police grabbed the robbers after a long chase.
(alelacele) almak/yemek.
to grab a sandwich.
sarmak, ilgilendirmek, ilgi/alâka çekmek.
This book just doesn't grab me at all.
grab at
: el atmak, yakalamaya/tutmaya çalışmak.
He grabbed at me, but missed and I ran on.
kapma, kapış, yakalama.
make a grab at/for
: kapmak.
She made a grab for the apple.
grab
sampling: el ile çeşni/numune alma.
grab bag
: (a) (panayırda) eşya piyangosu torbası, (b) içinde çeşitli ufak eşya bulunan torba.
gasp, haksız iktisap, zorla alma/zaptetme.
grab policy
: gasp siyaseti.
tutucu, kavrayıcı, bir cismi tutup kaldıran mekanik düzen.
grab hook
: 4 kancalı çengel.
grab
line: cankurtaran ipi.
grab rope
den.
vardakova, gemicilerin tutunması için gemi yanında asılı duran halat.
Hint yelkenlisi: 2-3 direkli, üçgen yelkenli kıyı gemisi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
coupling grab
bağlama kösteği
policy of grab
gasp siyaseti
power grab
liderliği ele geçirme girişimi
tax grab
haksız vergi
up for grab
elde etmeye müsait
grab (something) away (from someone)
(birisinden) bir şey araklamak/aşırmak/kapıp kaçmak.
grab (to)
kavramak
Verb, Information Technology
grab and eat up
kapmak
Verb
grab at an opportunity
bir fırsatı yakalamak
Verb
grab for nix
parasız yemek yemek
Verb
grab hold of
tutunmak
Verb
grab raid
soyguncu baskını
grab rope
gemide güvenlik ipi
make grab at sth
bir şeye uzanıp alıvermeye çalışmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.