gracious

  1. nazik, mültefit, şirin, canayakın, hoşsohbet.
    Her gracious manner pleased everyone. The Queen greeted
    the crowd with a gracious smile.
  2. müreffeh, rahat, konforlu, lüks.
    gracious living.
  3. iyiliksever, lûtufkâr, merhametli.
    He was very gracious to me.
  4. (Allah) kerim, rahim.
    God is gracious: Allah kerimdir.
    Lord be gracious unto him: Allah yardımcısı olsun.
  5. mes'ut, bahtiyar.
Allah Allah! Tuhaf şey! Acayip! Exclamation
rahat yaşama
Allah Allah! (hayret, şaşkınlık, üzüntü, ferahlama, vb. ifade eder).
gracious (me)! = Goodness gracious: Aman Yarabbi!
Aman Yarabbi
Aman Allahım! Aman Yarabbi! Allah Allah!
Haşmetmaab Kral Hazretleri.
Her gracious Majesty Queen Elizabeth.