haric

Turkish-English Phrases

(faa) bütün avaryalar hariç
free of all average
(sosyal sigorta) yan ödemelerin hariç tutulması
exclusion of benefits
ambalaj hariç
exclusive of packaging
ambalaj hariç
packing extra
ambalaj ücreti hariç
packing extra
ayaklanma veya askeri harekâttan ileri gelen zararlara ait sorumluluğun hariç tutulması
war (and civil war) exclusion clause
bir defi ile hariç tutulmak
to be concluded by a plea Verb
bir sonraki faiz ödemesi hariç
ex div .
bir sonraki gelir ya da temettü dağıtımı hariç
ex dist .
bir tahvilin gerçekleşen faizlerinin kuponları hariç satımı
ex coupon
Buhar jeneratörü imalatı, merkezi ısıtma sıcak su kazanları (boylerleri) hariç (NACE kodu: 25.3)
Manufacture of steam generators, except central heating hot water boilers (NACE code: C25.3) Noun, Trades-Professions
Buhar jeneratörü imalatı, merkezi ısıtma sıcak su kazanları (boylerleri) hariç (NACE kodu: 25.30)
Manufacture of steam generators, except central heating hot water boilers (NACE code: C25.3.0) Noun, Trades-Professions
bütün öteki nedenler hariç
exclusively of all other causes
dağıtım hariç
x-dis (ex distribution)
davalının arazisinin yarısı ile çift hayvanları hariç
elegit
deniz sigorta poliçesinde hariç tutulan hususlar listesi
memorandum clause
Dokusuz kumaşların ve dokusuz kumaştan yapılan ürünlerin imalatı, giyim eşyası hariç (NACE kodu: 13.95)
Manufacture of non-wovens and articles made from non-wovens, except apparel (NACE code: C13.9.5) Noun, Trades-Professions
faiz hariç
exclusive of interest
faiz hariç
ex interest
federal veraset vergisi hariç brüt müsaade edilen bütün mahsuplar düşüldükten sonraki değer
adjusting entries gross estate
hariç
exterior
hariç
barring
hariç
except
hariç
outer surface
hariç
not included
hariç
excepting
hariç
except for
hariç
excluding
hariç
than
hariç
foreign place
hariç
outside
hariç
with the exception of
hariç tutan
exclusive
hariç tutma
exclusion
hariç tutmak
to exclude Verb
hariç tutmak
to except Verb
hariç tutulmuş
excluded
hayat hariç
nonlife insurance
hayat hariç diğer genel sigorta branşları
non life insurance Noun
her türlü avarya hariç taahhüt edilmiştir
warranted free of all average
'i hariç tutarak
to the exclusion of
ihraç edilecek sermaye artırım hisseleri hariç
ex capitalization
KDV hariç
excluding VAT Adverb, Accounting
KDV hariç
exclusive of VAT Adverb, Accounting
KDV hariç
net of VAT Adverb, Accounting
kuponlar hariç
x-c (ex coupon)
Kürk hariç, giyim eşyası imalatı (NACE kodu: 14.1)
Manufacture of wearing apparel, except fur apparel (NACE code: C14.1) Noun, Trades-Professions
masraflar hariç
less charges
masraflar hariç
exclusive of costs
masraflar hariç
excluding costs
mirastan hariç tutma
exclusion from inheritance
nakliyat hariç diğer genel sigorta branşları
nonmarine insurance Noun
nakliyat hariç diğer genel sigorta branşları
non-marine insurance Noun
savaş zamanı hariç
except in time of war
siz hariç kimse
no one besides you
Soğutma ve havalandırma donanımlarının imalatı, evde kullanılanlar hariç (NACE kodu: 28.25)
Manufacture of non-domestic cooling and ventilation equipment (NACE code: C28.2.5) Noun, Trades-Professions
stok hariç cari borçların cari mal varlığına oranı
acid test ratio
temettü hariç
x-d (ex dividend)
temettü hariç
dividend off
üyelerin hariç tutulması
exclusion of members
yakında çıkarılacak prim hisseleri hariç
ex bonus
yakında ihraç edilecek kapitalizasyon hisseleri hariç
ex script
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç
ex claim
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç
ex new
yakında yapılacak sermaye geri ödemesi hariç
ex repayment
yersiz iddiaları hariç tutmak
to exclude unfounded claims Verb
zapt ve müsadere hariç
free of capture and seizure
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. bk. hâriç
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

hariç
Bir şeyin ... dış, dışarı