herself

  1. Pronoun o (kadın), (ta) kendisi, bizzat o.
    She herself wrote the letter: Mektubu bizzat kendisi yazdı.

    She brought the book herself .
  2. Pronoun kendi kendi(si)ni/kendisine.
    She asked herself if it was really worthed all the trouble: Bu kadar
    zahmete değer mi diye kendi kendisine sordu.
  3. Pronoun kendi benliği/öz varlığı.
    to be herself (again) = to come to herself: kendine gelmek, eski sağlığını/kuvvetini
    bulmak.
    After a few weeks of rest, she will be herself again.
    She was very ill yesterday, but she's more herself today: Dün çok hasta idi, fakat bugün biraz kendine geldi.
    She lost her temper, but soon came to herself (=regained control) and said she was sorry.
kendi/yalnız başına, kendi kendine, yalnız(ca), yalnız olarak, yapayalnız.
She lives by herself in
the country. The little girl wrote the letter all by herself.
birinin kendine güvenini yerine getirmek Verb
birinin kendine güven kazanmasını sağlamak Verb
birinin özgüven kazanmasını sağlamak Verb
birine özgüven sağlamak Verb
kapanmak Verb
aç tavuk kendini arpa ambarında sanır