except

  1. -den başka(sı)/gayri(si).
    They were all there except me: Benden başka herkes orada idi.
    He
    answered all the questions except the last one.
  2. … hariç/müstesna, … dışında.
    Everyone agreed except John. He hardly ever goes out except to visit his brother.
  3. … ise, olmazsa, olmadığı takdirde, olmadıkça, yoksa, meğer ki.
    except you try, you can't succeed:
    Gayret etmezsen başaramazsın.
  4. Verb saymamak, hariç/ayrı tutmak, istisna etmek, ayırım yapmak, ayrıcalık tanımak.
    The book is very good,
    if you except some factual errors. You will all be punished; I can except no one.
Finansal hizmetler için yardımcı faaliyetler (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 66.1) Noun, Trades-Professions
Finansal hizmet faaliyetleri (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 64) Noun, Trades-Professions
Sigorta, reasürans ve emeklilik fonları (Zorunlu sosyal güvenlik hariç) (NACE kodu: 65) Noun, Trades-Professions
Fikri mülkiyet haklarının ve benzer ürünlerin leasingi (Telif hakkı alınmış olan çalışmalar hariç) (NACE kodu: 77.4) Noun, Trades-Professions
Fikri mülkiyet haklarının ve benzer ürünlerin leasingi (Telif hakkı alınmış olan çalışmalar hariç) (NACE kodu: 77.40) Noun, Trades-Professions
Motor ve türbin imalatı (hava taşıtı, motorlu taşıt ve motosiklet motorları hariç) (NACE kodu: 28.11) Noun, Trades-Professions
Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç) (NACE kodu: 25) Noun, Trades-Professions
Giyim eşyası dışındaki tamamlanmış tekstil ürünlerinin imalatı (NACE kodu: 13.92) Noun, Trades-Professions
Dokusuz kumaşların ve dokusuz kumaştan yapılan ürünlerin imalatı, giyim eşyası hariç (NACE kodu: 13.95) Noun, Trades-Professions
Buhar jeneratörü imalatı, merkezi ısıtma sıcak su kazanları (boylerleri) hariç (NACE kodu: 25.3) Noun, Trades-Professions
Buhar jeneratörü imalatı, merkezi ısıtma sıcak su kazanları (boylerleri) hariç (NACE kodu: 25.30) Noun, Trades-Professions
Kürk hariç, giyim eşyası imalatı (NACE kodu: 14.1) Noun, Trades-Professions
Ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı (mobilya hariç); saz, saman ve benzeri malzemelerden örülerek
eşyaların imalatı (NACE kodu: 16)
Noun, Trades-Professions
Finansal hizmetler için yardımcı diğer faaliyetler (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 66.19) Noun, Trades-Professions
Diğer finansal hizmet faaliyetleri (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 64.9) Noun, Trades-Professions
Başka yerde sınıflandırılmamış diğer finansal hizmet faaliyetleri (Sigorta ve emeklilik fonları hariç) (NACE kodu: 64.99) Noun, Trades-Professions
Perakende ticaret (Motorlu kara taşıtları ve motosikletler hariç) (NACE kodu: 47) Noun, Trades-Professions
Toptan ticaret (Motorlu kara taşıtları ve motosikletler hariç) (NACE kodu: 46) Noun, Trades-Professions
karşı bir hüküm olmadığı sürece
(a) … sayılmazsa/istisna edilirse, … müstesna/hariç.
The road was empty except for a few cars. except
for one old lady, the bus was empty. (b) … olmasa/olmasaydı.
except for you, I should be dead by now: Sen olmasaydın şimdiye kadar ölmüştüm.
She would leave her husband except for the children: Çocukları olmasa kocasından ayrılırdı.
dışlama geçidi
savaş zamanı hariç
birşeyi birşeye dâhil etmemek Verb
birşeyi birşeyin dışında bırakmak Verb
birşeyi birşeyin dışında tutmak Verb
ancak, lâkin, yalnız, şu var ki.
I'd like to go with you, except that I can't swim.
bir mahkemenin yetkisini reddetmek Verb
…e itimat etmek Verb
…i kabul etmek Verb
itiraz etmek, tanımamak, karşı çıkmak.
to except to a statement/to an accusation. to except against a witness.
aksi belirtilmedikçe Adverb, Law
işi olmayan girmek emez
işi olmayan giremez
işi olmayan giremez
beklemekten başka ne yapılabilir