holdback

  1. Noun engel, mania.
  2. Noun gecikme, durma, ertelenme.
  3. Noun (at) dizgin.
  4. Noun (maaş/ücret) kesinti.
    the holdback of a day's pay.
(US) alıkonulmuş maaş
alıkoymak, engel olmak.
hold back salary: maaşını alıkoymak.
Sickness held him back: Hastalık onu alıkoydu.
(a) çekinmek, kendini tutmak, (b) gizlemek, saklamak.
to hold back the truth. (c) söylememek,
gizli tutmak, sır saklamak, açığa vurmamak, (d) (işe/faaliyete) karışmamak, katılmamak, (e) alıkoymak, zaptetmek.
...'i frenlemek Verb