in there

  1. mücadele halinde.
sebat etmek, yılmamak, dayanmak, direnmek, cesaretini yitirmemek.
gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda Adverb, Law
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Adverb, Law
yolda viraj var
boşuna beklemek Verb
...menin alemi yok. Sentence
...menin anlamı yok. Sentence
...menin manası yok. Sentence
Odada ağlamayan yoktu.
Atalarımız bizden çok üstün kimselerdi.
Amasyanın bardağı, biri olmazsa bir daha. Adjective
Göründüğü kadar deli değil.
işin altında iş var; daha bilinmeyen gerçekler/sebepler var.
ara sıra tek bir kadehin zararı yok
...'in bir anlamı yok.