issue

  1. Noun yay(ınla)ma, neşretme, neşredilme, çık(ar)ma, ihraç etme, dağıtma, dağılma, dağıtım, tevzi etme/edilme.

    The issue of new ideas from the pen of a well-known writer. I bought the book the day after its issue.
    bank of issue: tedavül bankası.
    date of issue: ihraç günü.
    issue of shares: hisse senedi ihracı.
  2. Noun (dergi/mecmua vb.) sayı, nüsha.
    Have you seen the latest issue of the magazine? Derginin son sayısını gördün mü?
  3. Noun yayılan/çıkarılan şey.
  4. Noun basım, baskı, bir defada basılan/çıkarılan/yayınlanan miktar.
    a new issue of commemorative stamps.
  5. Noun neşir, tabı, yayın, baskı.
    The third issue of the poems.
  6. Noun konu, irdeleme/müzakere konusu.
    Argue political issues. Debate an issue.
  7. Noun (önemli) sorun, mesele, ihtilâf konusu, üzerinde tartışılıp fikir birliğine varılamayan konu.
    The
    real issue is … . Raise a new issue.
  8. Noun son, sonuç, netice, encam, akibet.
    The issue of the game remained uncertain until the last moment.
    I hope that his enterprise would have a prosperous issue.
    bring the matter to a successful issue: sorunu başarılı bir sonuca bağlamak/ulaştırmak.
    to hope for a good issue: sonunun hayırlı olmasını dilemek.
  9. Noun (askerî personele vb.) erzak/teçhizat/cephane dağıtımı.
    issue of supplies by the quartermaster. A
    daily issue of free milk to schoolchildren.
    general/government issue: askerlere verilen elbise/teçhizat vb.
    issue boots: beylik ayakkabı.
  10. Noun döl, zürriyet, evlât, nesil, çocuk(lar).
    to die without issue.
  11. Noun gidiş, geliş, geçiş, akış, sudur, zuhur.
    the point/place of issue.
  12. Noun boşalma/çıkış yeri, mecra, mahreç.
  13. Noun memba, çıkan/fışkıtan şey.
  14. Noun, Pathology (a) irin, cerahat, kan (gibi vücuttan çıkan şey), (b) cerahat vb. çıkaran yara.
  15. Noun, Law (arazi ve mülkten sağlanan) gelir, ürün, mahsul, varidat.
  16. Noun eylem, iş, fiil, amel, muamele.
  17. Verb yaymak, neşretmek, (tedavüle vb.) çıkarmak, ilân etmek.
    Government issues money and stamps. The chimney
    issues smoke from the fireplace.
  18. Verb basmak, tab'etmek, yayınlamak.
    to issue a book.
    issue money: (kâğıt) para basmak/tedavüle çıkarmak.
  19. Verb (askerlere erzak, elbise, teçhizat, mühimmat vb.) dağıtmak, tevzi etmek.
    issue sth to someone = issue
    someone with sth: birisine birşey vermek.
    to issue guns, warm clothing to the troops = issue the troops with guns, warm clothes.
  20. Verb boşaltmak, dışarı atmak, fışkırtmak.
  21. Verb gitmek, ilerlemek, atılmak, girişmek, tutuşmak.
    to issue forth a battle: muharebeye tutuşmak.
  22. Verb (resmen) dağıt(ıl)mak, çıkar(ıl)mak, yayınla(n)mak, gönder(il)mek, vermek.
    issue passports: pasaport
    vermek.
    issue a warrant of arrest: tevkif müzekkeresi çıkarmak.
  23. Verb (kitap vb.) basılmak, tab'edilmek, yayınlanmak, neşredilmek.
    No new editions are expected to issue from that press.
  24. Verb (bir kaynaktan) çıkmak, doğmak, neşet etmek, -den ileri gelmek.
    His difficulties issue from his lack of knowledge.
  25. Verb sonuç vermek, netice hasıl etmek, tahassül etmek, intaç etmek, sonucunu doğurmak.
  26. Verb, Law soyundan/neslinden gelmek.
  27. Verb sonuçlanmak, neticelenmek, hasıl olmak.
    Profits issuing from the sale of the stock.
  28. Verb
    issue in: -e müncer olmak, … sonucuna varmak, akibeti/sonu … olmak.
  29. Verb sona/nihayete ermek, son bulmak.
davranış sorunları Noun, Psychology
davranış problemleri Noun, Psychology
davranışsal sorunlar Noun, Psychology
davranışsal problemler Noun, Psychology
kuruluş sözleşmesinin bir şirkete satmaya müsaade ettiği toplam hisse senedi sayısı
belli bir ipotek tahtında satılabilecek olan toplam tahvil sayısı
eski sayı
zürriyetsiz
gösterge tahvil Banking
tahvil ihracı
senet ihracı
bir şirketin tahvil çıkartması
şirket yedeklerinden hissedarlara hisse oranında bedava dağıtılan hisseler Noun
şirket yedeklerinin hisselere dönüştürülmesiyle elde edilen ve hisse sahiplerine bedava dağıtılan hisseler Noun
bedelsiz sermaye artırımı Management
dolaylı vergilerin dış ticarette tabi olduğu işlemler
bütçe müzakeresi
inşaat tahvilleri Noun
(borsada) inşaat tahvilleri Noun
kabine meselesi
bakanlar kurulu meselesi
bedelsiz hisse senedi
sermaye artırmak için çıkarılan bedelsiz hisse
bedelsiz sermaye artırımı Management
ana sorun
halledilmiş sorun
ikinci derece önemli olan konu
bir dava esnasında zuhur eden ve o davanın esasına taalluk etmeyen ihtilaf
bir dava vesilesiyle ortaya çıkan tali ihtilaf
anayasal sorun
tartışmalı mesele
şirketin ihraç ettiği hisse senedi
(US) şirketin ihraç ettiği hisse senedi
maliyet sorunu
dava sorunu
en önemli sorun
son sayı
tahvil ihracı
tartışmalı konu Noun
memleket içi emisyon
ekonomik sorun
seçim kampanyası konusu
ambargo sorunu
göç sorunu
çevre sorunu
hisse senedi ihracı
yanıltıcı dava gerekçesi
uydurma ihtilaf konusu
(hisse senedi) ilk seri
yabancı ülkede yapılan emisyon
(hisse senedi) yeni seri
esas konu
sağlıklı tartışmanın ötesinde
seçmenin duygularını etkileyen siyasal kampanya konusu
çok hızlı satılması beklenilen yeni ihraç edilmiş hisse senetleri Noun
yeni ihraç edilmiş hisse senetlerine karşı talebin büyük olması
güncel konu Noun
önemsiz konu
kararı etkilemeyen husus
asli tab
ilk baskı
başa baş değerinin altında ihraç
başabaş değerin altında ihraç
ilk dağıtım
iç sorun
bir konu üzerinde tartışmak Verb
kanuni miras
füru
(son vasiyetname) kanuni miras
meşru evlatlar
evlat bırakmak Verb
hukuki mesele
(vasiyetname) füru
kanun sorunu
meşru evlat
esas sorun
esas ihtilaf konusu
esas mesele
ana sorun
zurnanın zırt dediği yer Noun
erkek evlatlar
önemli sorun
tali konu
tekel sorunu
belediye emisyonu
yeni menkul kıymet ihracı
(Br) banknot ihracı
banknot ihracı
orijinal baskı
nüsha başına
bir seçmenin duyduğu gelirine ve paranın satın alma gücüne ne olduğu kaygısı
kirlenme sorunu
bekletici sorun Noun, Law
mesele-i müstehire Noun, Law
mesele-i müstehire Noun, Law
bekletici sorun Noun, Law
usul hukuku sorunu
usul hukuk sorunu
emisyon yasağı
psikolojik sorun Noun, Psychology
psikolojik problem Noun, Psychology
halkı şirketin saptadığı fiyattan senet almaya çağırarak uyguladığı ihraç yöntemi
bir şirketin gazetelere ilan vererek
ırk sorunu
esas dava sebebi
esas sorun
yeni ihraç
bir şirketin ortaklarına yeni hisse satın alma teklifinde bulunması
şirket tarafından yeni ihraç edilecek hisse senetlerinin
önce eski hissedarlara ellerinde bulundurdukları hisse senetlerinin belli bir oranında teklif edilmesi yöntemi
şirket yedeklerinin hisselere dönüştürülmesiyle elde edilen ve hisse sahiplerine ücretsiz dağıtılan hisseler
şirket yedeklerinin hisselere dönüştürülmesiyle elde edilen ve hissedarlara ücretsiz verilen hisseler
(hisse senetleri) ikinci seri
(emisyon) ikinci seri
kıymetli kâğıt ihracı
ayrıcalıklı tahvil ihracı
imtiyazlı tahvil ihracı
rüçhanlı hisse senedi dizisi
hassas konu
seri ihraç (eşit yıllık meblağı ve birbirini izleyen yıllarda geri ödenen tahvil ihracı
hisse senedi çıkarma
hisse senedi ihracı
ikinci derecede önemli sorun
ikinci derece önemli sorun
perakende satış
özel sayı
özel itiraz
başabaş değerin üzerinde ihraç
başa baş değerinin üzerinde ihraç
aksi tarafı tutmak Verb
itiraz etmek Verb
tarife anlaşmazlığı
(Br) her hafta kliring bankaları haricinde özellikle de bankalara önemli kaynak sağlayan iskonto kurumları
gibi mali kurumlardan teklif alınarak satıl
bir yılın sonunda vadesi gelen tahvil
nazik konu
baş sorun
güven sorunu Noun, Psychology
çocuksuz
zürriyetsiz
emisyon bankası Noun
banknot ihraç etmek çıkarmak Verb
tahvil çıkarmak Verb
tahvil ihraç etmek Verb
yeni senetler çıkaran bir firmayı destekleyen borsa simsarı
yayın tarihi
(Br) Bank of England'ın emisyon kısmı
(hisse senedi) ihraç fiyatı
çıkmak Verb
yayılmak Verb
yayılmak Verb
çıkmak Verb
emisyon kuruluşu
emisyon kuruluşu (yeni menkul kıymetlerin piyasaya ihraç edilmesi ve pazarlanmasını üstlenen kuruluşlar
belirli bir dergi nüshasının ortalama okuyucu tarafından okunduğu kabul edilen süre
hayattaki evlatlar
sorun yönetimi
emisyon piyasası
başabaş değer
ihraç değeri
(Br) nominal değer
emisyon primi
ihraç değeri
ihraç (hisse) fiyatı
hükümler çıkarmak Verb
erzak dağıtmak Verb
dava dosyaları Noun
menkul kıymetler ihraç etmek Verb
bilet kesmek Verb
ihraç değeri
emisyon hacmi