köprü

Turkish-English Translation

  1. Information Technology bridge
  2. cross over
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

asma kilit köprüsü
spooling
bataklık köprüsü
plank way
Boğaz Köprüsü
Bosporus Bridge Noun, Place Names
Boğaz Köprüsü
Bosphorus Bridge Noun, Place Names
hava köprüsü
skylift
hava köprüsü
air crossing
hava köprüsü
air lift
hava köprüsü
airlift operation Noun
kaptan köprüsü
captain's bridge
kaptan köprüsü
bridge of boats
kaptan köprüsü
bridge
kara köprüsü
landbridge
kara köprüsü
landsbridge
karayolu köprüsü
highway bridge
köprübaşı
bridgehead Noun
kumanda köprüsü
pilot bridge
kumanda köprüsü
observation deck
Kwai Köprüsü
The Bridge on the River Kwai Proper Name, Cinema
makas köprüsü
gantry
şehir köprüsü
town bridge
tren köprüsü
railroad bridge
tren köprüsü
railway bridge
yükleme köprüsü
loading bridge
(telli çalgılarda) köprü
bridge
açılır kapanır köprü
draw bridge
askı köprü
cable-stayed bridge Noun, Construction
asma köprü
suspension bridge
asma köprü
drawbridge
asma köprü
chain bridge
asma köprü
suspension bridge Noun, Construction
derme çatma geçici köprü
hasty bridge
döner köprü
revolving bridge
döner köprü
turn bridge
dubalar üstüne kurulan köprü
pontoon bridge
dubalı köprü
float bridge
eğreti köprü
emergency bridge
geçiş parası alınan köprü
toll bridge
geniş açıklıklı askı köprü
long-span cable-stayed bridge Noun, Construction
gergi askılı köprü
cable-stayed bridge Noun, Construction
gümrük resmi ödenen köprü
toll bridge
iki eksen üzerinde açılıp kapanabilen köprü
swing bridge
iki parçadan ibaret köprü
cantilever bridge
iki taraflı iner kalkar köprü
transport bridge
kablolu asma köprü
wire bridge
kalkan köprü
rising of a bridge
kalkan köprü
bascule bridge
katlanır asma köprü
folding drawbridge
kemer köprü
humpback bridge
özel köprü
private bridge
özel köprü
occupation bridge
paralı köprü
toll bridge
sallı köprü
float bridge
sehpa köprü
trestle bridge
sıra kemerli köprü
viaduct
şose köprü
highway bridge
üst üste iki yol taşıyan köprü
flyover
yayalar için dar köprü
footbridge
yukarı çekilip açılan köprü
drawbridge
yüzer köprü
floating pier
köprü ayağı
abutment Noun
köprü başı
beachhead
köprü başı
head of a bridge
köprü başı mevkii
bridgehead
köprü başı mevzii
bridgehead
köprü döşemesi
floor of a bridge
köprü geçiş resimi
toll charges
köprü geçiş resmi
toll charges
köprü geçiş ücreti
bridge toll
köprü geçit parası
pass duty
köprü güvertesi
bridge deck
köprü inşa etmek
to fabricate a bridge Verb
köprü inşaatı
fabrication of a bridge
köprü korkuluğu
bridge railing
köprü kredi muamelesi
bridging transaction
köprü kredisi
stop gap loan
köprü kredisi
interim credit
köprü kredisi
bridge loan
köprü kredisi
holdover credit
köprü kredisi
bridging loan
köprü kredisi
gap loan
köprü kurmak
to throw a bridge Verb
köprü kurmak
to overbridge Verb
köprü kurmak
to bridge Verb
köprü memuru
bridge-master
köprü mühendisi
engineer of bridges Noun
köprü teçhizatı
bridge equipment
köprü ücreti
pontage
köprü ve yol mühendisi
bridge and road engineer
köprü yapmak
to bridge Verb
bir aralık üzerine köprü kurmak
to bridge the gap Verb
ideolojik ayrılıklar arasında köprü kurmak
to bridge the ideological rift Verb
kemer ya da köprü payandası
pier Noun
kıyı köprü başı
beach head
sehpalı gezer köprü vinç
gantry crane
yeni bir köprü için teklif vermek
to bid on a new bridge Verb
yol üstünde uzayan bir köprü üzerinden geçen demiryolu
elevated railway
koprü kredisi
bridging loan
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Aralarında doğrudan doğruya geçişi önleyen bir ... üstten geçmesini sağlayan yapı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.