kararlı

Turkish-English Translation

  1. Adjective pertinacious
  2. set
  3. stable
  4. uniform
  5. determined
  6. decisive
  7. bound
  8. sturdy
  9. militant
  10. purposeful
  11. resolute
  12. Adjective gritty
  13. steely
  14. Adjective tenacious
  15. staid
  16. even
  17. gutsy
  18. decided
  19. purposive
  20. determinate
  21. Adjective doughty
  22. unvarying
  23. poised
  24. Adjective feisty
  25. changeless
  26. steady
  27. resolved
  28. stabilized
  29. hard-core
  30. dead set
  31. dern
  32. four square
  33. hell- bent on
  34. stabile
  35. firm of purpose
  36. stout
  37. stout hearted
  38. strong minded
  39. scrappy
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bulmaya kararlı
searching
isteğini her koşul altında yapmaya kararlı
do or die
statik olarak kararlı
statically determinate Adjective, Construction
kararlı biçimde
steadily Adverb
kararlı bir şekilde
purposefully Adverb
kararlı bir şekilde
firmly Adverb
kararlı bir şekilde
in a decided tone
kararlı bir şekilde
steadily Adverb
kararlı bir şekilde
decisively Adverb
kararlı bir şekilde
adamantly Adverb
kararlı bir şekilde
definitely Adverb
kararlı bir şekilde
decidedly Adverb
kararlı bir şekilde
pertinaciously Adverb
kararlı davranış
unbending attitude
kararlı davranmak
to put the boot in Verb
kararlı denge
stable equilibrium
kararlı devrim saldırısı
putsch
kararlı fiyat
stable price
kararlı hale gelmek
to even out Verb
kararlı istek
get up and go
kararlı olmak
to know one's mind Verb
kararlı olmak
to mean Verb
kararlı para
stable currency
kararlı şekilde davranmak
to bear up Verb
kararlı ve uzlaşmacı olmayan adam
hatched man
...'e kararlı olmak
to be hell-bent on ... Verb
bilmeye kararlı olmak
to be determined to know Verb
bir şeyde kesin kararlı olmak
to be quite decided about sth Verb
bir şeye karşı kararlı olmak
to be strong against sth Verb
bir şeye oldukça kararlı olmak
to have a good mind Verb
bir şeyi yapmaya kararlı olmak
to be set on doing sth Verb
birşeye doğru kararlı bir şekilde yürümek
to strike out for something Verb
birşeye doğru kararlı bir şekilde yüzmek
to strike out for something Verb
enerjik ve kararlı kişi
ball of fire
her zamankinden çok kararlı olmak
to be more determined than ever Verb
iki kararlı durum
bistable
yapmaya kararlı olmak
to be bent on doing Verb
yüzü kararlı bir ifade almak
to put on a firm countenance Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir husus ... vermiş olan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.