kayıtsız

Turkish-English Translation

  1. afraid
  2. free
  3. indifferent
  4. untouched
  5. easy
  6. Adjective oblivious
  7. negligent
  8. complacent
  9. lukewarm
  10. lax
  11. Adjective unconcerned
  12. carefree
  13. dull
  14. unrestricted
  15. impassive
  16. Adjective apathetic
  17. listless
  18. unrecorded
  19. leaden
  20. nonchalant
  21. unregistered
  22. neglectful
  23. incurious
  24. jack easy
  25. lukeworm
  26. aloof
  27. without a provision
  28. inattentive
  29. dégagé
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

kayıtsız şartsız
unconditionally Adverb
kayıtsız bir şekilde
recklessly Adverb
kayıtsız bir şekilde
lightly Adverb
kayıtsız davranış
lax discipline
kayıtsız kalmak
to be indifferent Verb
kayıtsız kalmak
to be oblivious to Verb
kayıtsız şartsız
unconditional
kayıtsız şartsız
for good or evil
kayıtsız şartsız
unconditioned
kayıtsız şartsız
without reserve
kayıtsız şartsız
absolute
kayıtsız şartsız af
absolute pardon
kayıtsız şartsız anlaşma
bare contract
kayıtsız şartsız ciro
absolute indorsement
kayıtsız şartsız devir
absolute transfer
kayıtsız şartsız emir
unconditional order
kayıtsız şartsız itaat
implicit obedience
kayıtsız şartsız kabul
outright acceptance
kayıtsız şartsız kabul
unconditional acceptance
kayıtsız şartsız kabul
general acceptance
kayıtsız şartsız kabul
unreserved assent
kayıtsız şartsız kontrolü
absolute estate
kayıtsız şartsız mahkeme emri
omnibus injunction
kayıtsız şartsız mülkiyet
absolute property
kayıtsız şartsız muvafakat
consent without reserve
kayıtsız şartsız muvafakat
unqualified assent
kayıtsız şartsız ödeme vaadi
unconditional promise
kayıtsız şartsız satış
absolute sale
kayıtsız şartsız sorumluluk
absolute liability
kayıtsız şartsız teklif
unconditional offer
kayıtsız şartsız teslim
unconditional surrender
kayıtsız şartsız teslim olma
unconditional surrender
kayıtsız şartsız teslim olmak
to surrender at discretion Verb
kayıtsız şartsız teslim olmak
to surrender unconditionally Verb
kayıtsız şartsız vasiyetname
vested devise
kayıtsız şartsız yetki
carte blanche
kayıtsız ve şartsız
unconditionally
kayıtsız ya da saldırgan
turned off
bir poliçenin kayıtsız şartsız kabulü
clean acceptance
bir poliçenin kayıtsız şartsız kabulü
general acceptance
bir şeyi kayıtsız şartsız yapmak
to go to town on sth Verb
mahpusun kayıtsız şartsız serbest bırakılması
unconditional discharge
mahpusun kayıtsız şartsız serbest bırakılması
(Br) unconditional discharge
yazılı kayıtsız şartsız vaadi
unconditional promise in writing
yazılı kayıtsız şartsız vaat
unconditional promise in writing
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kaydı yapılmamış
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.