lady

  1. bayan, hanım(efendi), kibar kadın.
  2. (kibar hitap sözü olarak) hanımefendi.
  3. (herhangi) kadın.
    cleaning lady: temizlikçi kadın.
    the lady of the house: ev kadını, evin
    hanımı.
    a lady judge: kadın yargıç.
  4. eş, zevce, refika, karı.
  5. Leydi, İngiliz asilzadesinin eşi.
  6. otoriter/yetkili kadın. (bkz: lord ) (4).
  7. Hz. Meryem.
    Our Lady: Meryem Ana.
    Lady chapel: Meryem Ana kilisesi, kilisede Meryem Anaya ayrılan kısım.
  8. sevgili, şövalyenin sevdiği kadın.
bir hanıma kur yapmak Verb
torbalı/fakir kadın: bütün eşyasını torbalara doldurup umuma mahsus yerlerde yatıp kalkan evsiz barksız fakir kadın. Noun
hanımefendilik
temizlikçi kadın Noun
okul yemeklerini denetleyen kadın
cadı karı, cadaloz.
fancy woman Noun
metres, düşük ahlâklı sevgili.
He has a fancy woman = fancy lady in London as well as a wife at home. Noun
fahişe, orospu. Noun
Baş kadın: Cumhurbaşkanının eşi. Noun
bir meslekte/sanatta vb. en çok başarı ve ün sağlayan, en önde gelen kadın. Noun
gönüllü hemşire: Amerikan Kızılhaçında gönüllü çalışan kadın.
duygusal genç kadın
hassas hanım kız
tiyatroda baş kadın oyuncu
sivil trafik sorumlusu adam
anne, bir kimsenin kendi annesi. Noun
eş, karı, zevce, bir kimsenin kendi eşi. Noun
Meryem Ana(mız). Noun
pembe kız: cin, nar suyu ve yumurta akı ile yapılan bir kokteyl.
tezgâhtar bayan
torbalı/fakir kadın: bütün eşyasını torbalara doldurup umuma mahsus yerlerde yatıp kalkan evsiz barksız fakir kadın. Noun
sosyete kadını
orospu, fahişe, genelev kadını.
bir hanıma evine kadar refakat etmek Verb
(bürolarda) çaycı kadın
genç bayan. Noun
hanım kız. Noun
genç kız. Noun
sevgili, yavuklu, nişanlı. Noun
kadın avukat
ladybug Noun
kadın muhasebeci
hanım kasiyer
kadın veznedar
kadın tezgâhtar
memure
refakatçi hanım
çalpara
(Portunus puber): 3-5 cm boyunda, parlak benekli, bacakları tüylü yengeç. Noun
annunciation ile ayni anlama gelir. bunu kutlamak için 25 Martta kiliselerde yapılan festival.
Meryem Ana günü: Cebrailin Meryem Anaya haber verdiği gün, bu vesile ile yapılan yortu (25 Mart). Noun
borç ve kiraların 3 aylık taksit ödeme günü. Noun
kadın doktor
(Br) kadın yardımcı
(US) evde çalışan hanım hizmetçi
kadın yardımcı
Cassiopeia Noun
ayşekadın fasulye Noun, Food-Kitchen
kadın gazeteci
kadın avcısı
kadın belediye başkanı
orospu, fahişe. Noun
ev sahibesi, ev kadını Noun
orospu, fahişe. Noun
kadınların mahrem yerleri Noun
kadın cumhurbaşkanı
kadın başkan
kadın okutman
kadın sekreter
kadın daktilo
daktilo yazan kız
bone
entari
bamya Noun, Plant Species
(hanımın) oda hizmetçisi, özel hizmetçi. Noun
kadın düşkünü: kadın peşinde koşan, onların hoşuna gitmeye çalışan adam.
ladies' man Noun
küpeçiçeği Noun
bamya. Noun
parmak biçiminde parçası olan herhangi bir bitki. Noun
aslan pençesi
(Alchemilla xanthochlora). Noun
Venüs çarığı
(Cypripedium): çiçekleri terliğe benzeyen bir tür orkide. Noun
çiçekleri terliğe benzeyen çeşitli bitkiler (
Paphiopedium, Phragmipedium, Selenipedium vb.). Noun
yabanteresi
(Cardamine pratensis): turpgillerden beyaz ve mor çiçekler açan bir bitki. Noun
hanım parmağı
(Polygonum persicaria): karabuğdaygillerden pembe-mor çiçek açan bir bitki.
persicaria
ile ayni anlama gelir.
Noun
kıvırcık çiçeği
(Spiranthes).
lady's-traces, lady tresses ile ayni anlama gelir. Noun
temizlikçi kadın. Noun
hızır böceği: haşaratı yiyerek yok eden bir tür böcek.
bir hanımı masaya götürmek Verb
(bir kadını) evlenmeye razı etmek.
İngiltere Bankası (takma adı).