norm

  1. Noun düzgü, norm, örnek, model, düstur, standard: kural olarak benimsenmiş ve yerleşmiş ilke ya da yasaya
    uygun durum.
    Social norms: toplumsal düzgüler.
  2. Noun ortalama, genel düzey, beklenen/alışılmış sayı/miktar/derece vb.
    The national norm in this examination is 70 out of 100.
  3. Noun, Education-Training (a) (belirli yaştaki/bilgi ve eğitim düzeyindeki kimseler için saptanan) ortalama başarı derecesi, (b)
    bireyin geçmişteki ortalama başarısına göre saptanmış standard.
  4. Noun, Mathematics düzge: (a) tanım kümesi bir vektör uzayı olan gerçek değerli eksisiz işlev, (b) bir bölüntüde ardışık
    iki nokta arasındaki farkların en büyüğü.
kuralsızlık Noun
belirli yaş gruplarının bedenî ve zihnî nitelikleri.
cebirsel düzge
cebirsel dizge
düstur haline gelmek Verb
Öklit düzgesi.
satış ziyareti normu (belirli bir süre içinde bir satış görevlisinin tahmini satış ziyareti adedinin
ya da her ziyaretin süresinin saptanması
işçiler için düstur koymak Verb
sosyal norm Noun, Psychology
social norm Noun, Psychology

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir işin yapılışına, bir şeyin ölçülerine ... âit kurallar, değerler topluluğu