Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
ogle
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
âşıkane/baygın bakış, ısrarlı/sırnaşık/dik dik bakış, göz süzme, göz hapsine alma.
âşıkane bakmak, baygın baygın/göz süzerek bakmak.
ısrarla/dik dik bakmak, göz hapsine almak, gözünü ayırmamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
(see) “ ÖĞLE
öğlen
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Turkish-English Phrases
alıp başka yerde yenilmek üzere götürülen öğle yemeği
take out
bir lokantada öğle ve akşam yemeklerinde olduğu gibi
split shift
bir öğle yemeğini şirket masrafına yazabilmek
to justify a lunch as business expense
Verb
birini öğle yemeğine davet etmek
to ask someone for lunch
Verb
hafif öğle yemeği
luncheon
hazır öğle yemeği paketi
packed lunch
kesekâğıdı içindeki öğle yemeği
nose- bag
öğle
midday
öğle
noon tide
öğle
noon
öğle
noon time
öğle
noon day
öğle istirahati
noon rest
öğle kuru
noon quotation
öğle postası
noon edition
Noun
öğle saatlerinde
at noon
Adverb
öğle sıcağı
midday heat
öğle tatili
lunch break
öğle vakti
noonday
öğle vakti
noon
öğle vakti
midday
öğle vakti gelmesi programlanmış olmak
to be scheduled to arrive at noon
Verb
öğle yemeği
lunch
öğle yemeği daveti
invitation to lunch
öğle yemeği fişi
luncheon voucher
öğle yemeği için bir şey ısmarlamak
to order something for lunch
Verb
öğle yemeği kovası
lunch- bucket
Noun
öğle yemeği tahsisatı
lunch allowance
öğle yemeği yemek
to lunch
Verb
öğle yemeği zamanı
lunch time
öğle yemeği zamanı saati
lunch hour
öğle yemeği zammı
lunch allowance
öğle yemeğinde toplantı düzenlemek
to luncheon meeting
Verb
öğle yemeğini masrafa yazmak
to justify a lunch as business expense
Verb
öğle yemeğini tren de yemek
to have lunch on the train
Verb
öğle yemeğini trende yemek
to have lunch on the train
Verb
öğle yemeklerini bir otelde yemek
to board at a hotel
Verb
tabldot öğle yemeği
table d'hâte lunch
ücretsiz öğle yemeği
free luncheon facilities
ucuz öğle yemeği
sloppy joe's
Turkish-English phrases from Zargan's own database
öğle
Güneşin gökyüzünde en yüksek noktada bulunduğu, ... arasındaki vakti, gün ortası
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.