claim

  1. Noun, Accounting alacak
  2. Noun, Law alacak hakkı
  3. Noun, IP Law istem
  4. hak talep/iddia etmek, sahip çıkmak.
    Has anyone claimed the ring you found?
  5. istemek, talep etmek.
    The workers claim a pay rise of ten percent.
  6. iddia etmek, beyan etmek, ısrarla söylemek.
    He claimed that he knew nothing about the stolen jewelry.
    The defendant claimed that he was innocent.
  7. beklemek, gerektirmek, lüzum göstermek, gerekli kılmak, lâyık olmak.
    to claim respect: saygı beklemek.

    This problem claims our undivided attention: Bu soruya bütün dikkatimizi vermemiz gerekiyor.
    The children claim all our time: Bütün zamanımızı yalnız çocuklara ayırmamız gerekiyor.
  8. istek, istem, talep, dava, tazminat/ücret vb. talebi.
    to make/put in a claim for damages: zarar
    ve ziyanının tazminini talep etmek.
  9. iddia, ısrar.
    The jury believed the defendant's claim of innocence.
    to renounce one's claim: iddiasından vazgeçmek.
  10. hak iddiası/talebi.
    to file a claim: hak iddia etmek.
    We filed a claim for compensation from
    the company: Şirketten tazminat talep ettik.
  11. haketme, istihkak, alacak hakkı, sigorta poliçesi üzerinden ödenecek para.
    The claims were all paid.
  12. (yeni keşfedilen bir ülkede sonradan işletmek/satmak üzere) işaret konulan toprak/arazi.
    stake out
    a claim: böyle bir arazinin sınırını çizmek.
    jump a claim: sahibinin kullanmadığı böyle bir araziyi işgal etmek.
uzun askerlik hizmeti nedeniyle emekli maaşı talep etmek Verb
uzun askeri hizmet karşılığı emekli maaşı bağlanmasını istemek Verb
birinden alacaklarını istemek Verb
hakkını talep etmek Verb
kendisinin olduğunu iddia etmek Verb
nispi payıni talep etmek Verb
hakıni talep etmek Verb
hakkını talep etmek Verb
babalık davası açmak Verb
office emanetçiden eşyalarını geri istemek Verb
emanetçiden eşyalarını geri istemek Verb
davacı Noun, Law
idddiasını tevsik etmek Verb
iddiasını inanılır kılmak Verb
davanın genişletilmesi Noun, Law
sigorta şirketinden talepte bulunmak Verb
talebinde haklı olduğunu ispatlamak Verb
talebini bildirmek Verb
arz etmek Verb
portföy tazminatı Noun, Law
iddiasını kanıtlamak Verb
vazgeçmek Verb
tahttan feragat etmek Verb
talebinde ısrar etmek Verb
iddiasını kanıtlamak Verb
iddiasını kanıtla desteklemek Verb
bir mülk üzerindeki haktan feragat etmek Verb
davadan feragat Noun, Law
dava ile talep edilen şeyden vazgeçmek Verb
kabul edilen talep
kabul edilen iddia
mukabil iddia
kabul edilmiş talep
önceki talep
vazgeçilmiş talep
hacizli alacak
asılsız talep
bagaj alımı Aviation Industry
uydurma talep
bir talepten
yan talep
sahte talep
komisyon talep bii
tazminat talebi Noun, Law
vukuu şüpheli bir olaya bağlı talep veya alacak hakkı
sözleşme talebi
sözleşmede öngörülen hususun talebi
karşı dava (dava edilenin açtığı dava
karşı alacak
karşı talep bite bulunmak Verb
zarar ziyan talebi
tazminat talebi Noun, Law
ölüm vukuunda sigorta talebi
vadeli alacak
ertelenmiş talep
müeccel borç
özürlülük gelir talebi
münazaalı talep
ihtilaflı talep
temettü talebi
yerine getirilmemiş talep
müstakbel alacak ya da mütalebe hakkı
çifte talep
şüpheli alacak
tartışmalı iddia Noun
icra yoluyla alınması mümkün borç
ödünleme talebi
muvazaa talebi
muvazaa talep bii
yakında ortaya çıkacak bazı haklar hariç
aşırı talep
meşru talep
mevcut talep
kanuni talep
sahte veya hileli tazminat veya alacak talebi
iddia
ilk talep
şufa hakkı
sigorta dalaveresi
navlun alacağı
navlun talebi
yersiz talep
yersiz iddia
mirasta hak iddia etme
sigorta hasarı talebi
devletler hukuku davası Noun
(US) arazi parsellemek için hak talebi
kanuni talep
meşru talep
kanuni talep
kanuni hak
haklı talep
kanuni alacak
kanuni hak
hasar tazminat davası Noun
tasfiye edilen borç
ihtilaflı talep
baş talep
(patent kanunu) ana talep
nafaka talebi
talep edilen deniz hasarı tazminatı
vadesi gelen talep
maden işletmeciliği imtiyazı
maden araştırma talebi
nakit ihtiyacı
ödeme talebi
para talebi
ipotek alacağı
ipotek davası Noun
kanıtlanamayacak sav
(US) zamanaşımına uğramış talep
ortaklığın talebi
ücret davası Noun
para alacağı
emeklilik maaşı talebi
zilyetlik talebi
imtiyazlı alacak
sahte talep
mevhum talep
baş talep
öncelik talebi
kanıtlanmış iddia
ispat edilmiş iddia
ayni hak
makul talep
dava edilebilecek talep
kayıtlı alacak
geri ödeme talebi
(IMF) yedek akçe talebi
bakiye talep
gayri menkulünü kiraya vermiş olan malikin kira süresi sonunda gayri menkulün iadesini talep etmesi
karşı iddia
rakip iddia
tali talep
garanti altına alınan iflas talebi
yerine getirilmiş talep
sağlam gerekçeli talep
makul gibi görünen talep
para borcu
zamanaşımına uğramış talep Noun, Law
müteakip talep
bir talebi doğrulamak Verb
doğrulanmış talep
munzam talep
vergi itirazı
bir kara parçası üzerindeki talep
haksız hasar tazminat talebi
toplam talep
yürürlüğe konulamayacak talep
asılsız talep
sendika talebi
rakamla sınırlandırılmamış talep
asılsız talep
kanuni sebebi olmayan dava
garanti talebi
hasar dispeçeri
talep uzlaştırıcısı
(sigortacılıkta) tazminat talebi muamelesini yapan sigorta şirketi idaresi
(sigortacılıkta) hasar talebini ayarlayan görevli
bir talebin değerlendirilmesi
bir şeyin iadesini istemek Verb
yardım ödeneği talebinde bulunmak Verb
itiraz defteri
şikâyet defteri
(US) taşıt aracı belgeleri Noun
alacak listesi
komisyon talebi
(sigortacılıkta) hasar tasfiye masrafları Noun
(sigortacılıkta) henüz tesviye edilmemiş hasar karşılığı
hasar formu
talep formu Noun
hasar müfettişi
başkasının maden ocağını işgal edip alan kimse
nafaka istemek Verb
dava evrak-ı müsbitesi
borcun ödenmesini talep etmek Verb
(kaza sigortasında) hasar talebinde bulunmasını önleme
öncelik iddiasında bulunmak Verb
zarar ziyan talebinde bulunmak Verb
(sigorta şirketi) hasar tespit masrafları karşılığı
(sigortacılıkta) hasar karşılığı
(sigortacılıkta) hasar tutarı
hasar tazminatının ödenmesi
hasar tesviyesi
bir şey talep etmek Verb
mülkiyet iddia etmek Verb