okumak

Turkish-English Translation

  1. Verb to read
  2. Verb to be able to read
  3. Verb to study
  4. Verb to attend school
  5. Verb to sing
  6. Verb to recite
  7. Verb to decipher
  8. Verb (slang) to swear at
  9. Verb to be read
  10. Verb to be recited
  11. Verb to be sang
  12. Verb to do
  13. Verb, Education-Training to major
  14. Verb to render
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(iddianamenin) yüzüne okunması
public reading (of the indictment) Noun, Law
(ezberden) okumak
to spout Verb
(okul) başarıyla okumak
to study profitably Verb
(yüksek sesle veya kendi kendine) bir şeyi iyice okumak
to read off Verb
...'e meydan okumak
to throw down the gauntlet to ... Verb
…e meydan okumak
to throw down the gauntlet against … Verb
akıcı şekilde okumak
to read fluently Verb
aşırı derecede okumak
to overread Verb
başkası ile aynı kitaptan okumak
to look on with sb Verb
baştan savma okumak
to read through Verb
bela okumak
to execrate Verb
bilanço yu okumak
to read the balance sheet Verb
bilançoyu okumak
to read the balance sheet Verb
bildiğini okumak
to follow your nose Verb
bildiğini okumak
to go one's way Verb
bir ana dalda okumak
to major in something Verb, Education-Training
bir bildiri okumak
to read a paper Verb
bir daha okumak
to read again Verb
bir gazete okumak
to keep a newspaper Verb
bir ibareyi bulup okumak
to look up a passage Verb
bir kanun tasarısını ikinci kez okumak
to give a second reading for a bill Verb
bir kitabı baştan sona okumak
to read a book to the very end Verb
bir kitabı büyük hevesle okumak
to swallow a book Verb
bir kitabı yazıldığı dilde okumak
to read a book in the original Verb
bir konferansı okumak
to read a lecture Verb
bir kopyayı esas metinle karşılaştırmak için okumak
to read over a copy with the original Verb
bir listeden ad okumak
to check off names on a list Verb
bir listeden isim okumak
to check off names on a list Verb
bir mektubu yüksek sesle okumak
to read a letter aloud Verb
bir metnin düzeltmelerini okumak
to hold copy Verb
bir şeyi iyice okumak
to read off Verb
bir sözleşmeyi baştan sona iyice okumak
to read through a contract Verb
bir sözleşmeyi baştan sona okumak
to read through a contract Verb
bir sözleşmeyi dikkatle okumak
to peruse a contract Verb
bir toplantının zabıt ptılarını okumak
to read the minutes (of a meeting Verb
bir toplantıya rapor okumak
to read a report (to the meeting) Verb
bir toplantıya rapor okumak
to read a report (for the meeting Verb
bir vasiyetnameyi açıp okumak
to read out a will Verb
bir vasiyetnameyi yüksek sesle okumak
to read out a will Verb
biraz hukuk okumak
to dabble at the law Verb
birine meydan okumak
to throw down the glove to sb Verb
birine meydan okumak
to put someone on the spot Verb
birine rahmet okumak
to pour do blessings on sb Verb
birinin canına okumak
to stick it to someone Verb
birinin ciğerini okumak
to see right through someone Verb
birinin ciğerini okumak
to read someone like a book Verb
birinin düşüncelerini okumak
to read sb's thoughts Verb
birinin düşüncesini okumak
to read sb's mind Verb
birinin ruhunu okumak
to see right through someone Verb
birşeyi sonuna kadar okumak
to read something all the way through Verb
çok iyi okumak
to make excellent reading Verb
dikkatle okumak
to peruse Verb
dikkatle okumak
to read between the lines Verb
dikkatle okumak
to con Verb
dizgi provasını düzeltmek için okumak
to proofread Verb
dizilim okumak
sequence (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Verb, Biology
DNA dizilimi okumak
sequence DNA (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Verb, Biology
doğruluğunu kontrol için biriyle bir metni okumak
to take through Verb
dudaktan okumak
to lip read Verb
ekonomi okumak
to study economy Verb
ezan okumak
to give the call to prayer Verb, Religion-Faith
ezan okumak
(slang) to bore someone by talking too much Verb
ezberden okumak
to recite Verb
fatiha okumak
to whistle for it Verb
fen okumak
to study science Verb
gaz sayacını okumak
to read the gas meter Verb
gaz sayacını okumak
to inspect the gas meter Verb
gazel okumak
to tell stories in order to cheat sb Verb
gazetecilik okumak
to read for the press Verb
gazetede okumak
to read in the newspaper Verb
geleceği okumak
to forecast the future Verb
gelen mektup buları okumak
to go through one's correspondance Verb
gelen mektupları okumak
to go through one's correspondence Verb
gündemi okumak
to read out the agenda Verb
heves içinde bir çırpıda okumak
to devour Verb
hukuk okumak
to study for the bar Verb
hukuk okumak
to read law Verb
hukuk okumak
to study law Verb
hukuk okumak
to read for the bar Verb
hukuk okumak
to keep terms Verb
huzuruna çıkarak meydan okumak
to beard Verb
içinden okumak
to read silently Verb
iki okumak
to read well Verb
jüri üyelerinin adlarını okumak
to array the panel Verb
kaderine meydan okumak
to ride for a fall Verb
karşılaştırarak okumak
to collate Verb
kendi kazandığı parayla üniversitede okumak
to work one's way through university Verb
lanet okumak
to curse Verb
lanet okumak
to damn Verb
listeden isim okumak
to call off names from a list Verb
mahkemede yazılı ifadeyi yüksek sesle okumak
to open a deposition Verb
masal okumak
(fig) to give someone a cock-and bull story Verb
masal okumak
to spin a yarn Verb
maval okumak
to pull a yarn Verb
maval okumak
to put up a yarn Verb
maval okumak
to give someone a cock-and-bull story Verb
maval okumak
(slang) to tell someone a pack of lies Verb
mecliste bir önergeyi ilk kez okumak
to read for the first time Verb
metin provalarını okumak
to read proofs Verb
metinleri karşılaştırarak okumak
to collate text Verb
meydan okumak
to defy Verb
meydan okumak
to challenge Verb
meydan okumak
to stump Verb
meydan okumak
to outface a situation Verb
meydan okumak
to rattle one's sabre Verb
meydan okumak
to defy competition Verb
meydan okumak
to dare Verb
muhasebe okumak
to study accountancy Verb
öğretmen olmak üzere okumak
to study for the teaching profession Verb
öğretmen olmak üzere okumak
to study for teaching profession Verb
okulda okumak
to pass through the school Verb
parçasını okumak
to say one's piece Verb
piyangoda kazanan numaraları okumak
to call out the lots Verb
protein dizilimi okumak
sequence a protein (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Verb, Biology
prova okumak
to read the proofs Verb
provaları okumak
to read the proofs Verb
rahmet okumak
to regret greatly the loss of Verb
sayacı okumak
to read the meter Verb
sesli okumak
to read something aloud Verb
şifreli yazıyı okumak
to decode Verb
sınav kâğıt dılarını okumak
to examine papers Verb
sınav kâğıtlarını okumak
to examine papers Verb
siyasal bilimler okumak
to study politics Verb
sözleşmeyi baştan sona okumak
to read through a contract Verb
steno notlarını okumak
to read shorthand notes Verb
tıp okumak
to qualify for medicine Verb
tiyatroculuk okumak
to study for the stage Verb
tutanağı okumak
to read the minutes Verb
tutanağı yüksek sesle okumak
to read in the record Verb
tutukluya haklarını okumak
to mirandize Verb, Law
üniversite okumak
to read for a degree Verb
üniversitede okumak
to keep term Verb
üniversitede okumak
to do Verb
üniversitede okumak
to be at the university Verb
vasiyetnameyi açıp okumak
to read out a will Verb
yanlış okumak
to misread Verb
yatılı okumak
to board Verb
yazılı müziği ilk bakışta okumak
to sight read Verb
yeniden okumak
to reread Verb
yüksek sesle okumak
to read aloud Verb
yüksek sesle okumak
to read out Verb
yüksek sesle okumak
to call out Verb
okumak için boş vakti olmak
to have leisure for reading Verb
okumak için dişinden tırnağından artırmak
to pinch and spare for one's study Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir yazıda ne yazıldığını sâdece gözle ... aynı zamanda seslendirerek çözmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.