Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
olası
Cozy
Turkish-English
Terms/Phrases
Turkish-Turkish
Turkish-English Translation
likely
potential
liable
prospective
feasible
apt
presumptive
possible
may be
probable
Turkish-English translations from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Turkish-English Phrases
olası kasıt
eventual intent
Noun, Law
çok olası
ten to one
değişmesi olası
mutable
kandırması olası
fallacious
Adjective
lanet olası
damnable
lanet olası
damned
pek olası
presumable
olası bulunmak
to may
Verb
olası değil
unapt
olası değil
doubtful
olası gelişme
potentiality
Noun
olası kanıt
probable evidence
olası kasıtla
with eventual intent
Adverb, Law
olası kazalara karşı sigorta etmek
to insure against possible accidents
Verb
olası müşteri
prospective buyer
olası müşterilere posta
direct advertising
olası neden
probable cause
olası olay
possible event
olası sonuç
eventuality
Noun
olası sonuç
implication
Noun
olası sonuç
probable consequence
olası yanılgı
probable error
olası yaşam süresi
life expectancy
olası zamlara karşı telafi etmek için tedbir almak
to hedge
Verb
olası zararlara karşı tedbir
hedge
...'i oldum olası sevmişimdir.
I've loved ... since I was knee-high to a grasshopper.
atanması olası olmayan
unassignable
bir malın olası alıcılarının listesini satan komisyoncu
list of broker
birine olası aday gibi bakmak
to look upon someone as a likely candidate
Verb
gelecekte yapılması olası masraf
contingent expenses
gelecekte yer alması olası şeyler
future prospects
Noun
gelecekteki olası değer
prospective value
gelecekteki olası değeri
prospective value
işin normal seyri içinde yer alması olası tehlikeler
ordinary dangers incident to employment
Noun
kâr getirmesi pek olası olmayan hisse senetleri
punt
Noun
karşı tarafın olası saldırısına karşı önceden saldırma
pre emptive strike
kör olası!
may he go blind
ödenmeyen ya da ödenmesi olası olmayan senetler
bad paper
olması olası olaylar
contingent events
Noun
riskler ve olası sonuçların çizgisel gösterimi
decision tree
yakında doğması olası hak
contingent interest
yarıştan önce olası sonuç hakkında bilgi veren broşür
dope sheet
yer alması olası yedek akçe
contingent fund
yer alması olası zarar karşılığı
contingency fund
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Turkish Dictionary (
Kubbealti Turkish Dictionary
)
Mümkün, muhtemel
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit
www.kubbealtilugati.com
for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.